Aşıların güvenilir olduğunu dile getirenler, dünya üzerinde yapılan aşı sayısına ve DSÖ onayına vurgu yapıyor.
Prof. Dr. Bengi Başer
“Dünya genelinde ‘acil kullanım onayı’ ile uygulanan tüm aşıların faz-3 çalışmaları tamamlandı, sonuçları da dünyanın en saygın dergilerinde yayınlandı. Dünya Sağlık Örgütü zaten faz-3 çalışması bitmeyen hiçbir aşıya onay vermez, kullanıma sunmaz. Şu an Türkiye’de yapılan Sinovac, BioNTech ve gelecek olan Sputnik-V aşısı da DSÖ tarafından onaylanmış aşılardır. Dünyada aşılama 3 milyar doza dayandı. DSÖ ayrı EMA ayrı ülkeler kendileri ayrı yan etkileri takip ediyor. Mesela, Astra-Zenaca için tromboembolik yan etkiler bildirildi, bulunan her yan etki zaten basına yansıyor, tartışılıyor. Sinovac’ın faz-3’ünü biz yaptık. BioNTech zaten yan etkileri en iyi takip edilen aşı.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca
“Türkiye çocukluk çağı aşılarında yüzde 98 gibi bir aşılama oranına sahip. Siz aşıya karşı tereddüt eder ve geri durursanız bir kişi eksik kalacağız ve her bir eksiğimiz bizi toplumsal bağışıklık hedefimize ulaşmakta geciktirecektir. Aşıyı olan vatandaşlarımız olumlu tecrübelerini paylaşarak tereddüt yaşayan vatandaşlarımızı rahatlatmalı. Emin olunuz, salgın koşulları altında geliştirilen tüm aşıları büyük bir hassasiyet ve titizlikle inceleyerek ülkemize getiriyor ve kullanıma alıyoruz. Bizler sizin adınıza bu tereddüdü yaşayıp ikna olduk ve inandığımız aşıları ülkemizde kullanıma sunduk."
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan
"Aşıyı sağlıklı insanlara yapıyorsunuz, hastalığı olmayan birini hasta edebilecek ufak bir yan etki ya da ölüme, kansere veya kısırlığa yol açabilecek bir yan etki aşılarda asla kabul edilemez. En küçük bir ihtimal dahi olsa bu aşının geliştirilip insanlara uygulanması mümkün değil. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nda çok ciddi bir yan etki izleme sistemi var. Bunda en ufak bir yan etki gözlemlense bildirilir, değerlendirilir, onu takip eden bir de bilimsel kurul vardır. O kurul da aşıyla ilgili olabilecek yan etkiler neyse onu takip eder. Yani bu dinamik bir süreçtir."
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın
“Ağır vaka, yoğun bakıma yatan hasta ya da ölenlerin sayılarında ciddi bir düşüş görüyoruz. Demek ki, 2 doz almış 65 yaş grubunda aşının önemli bir etkisi oldu. Muhakkak aşı randevusu alıp, aşı olmamız lazım. Bu şekilde hem kendimizi hem de toplumu koruruz. Toplumu koruduğumuz zaman hem sosyal, hem de iş yaşamımıza biraz daha rahat devam etme fırsatımız olur. Sonbaharda olabilecek riski de en aza indirmiş oluruz. Aşılanma ile sonbahara daha rahat bir durumda girebiliriz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
“Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir. Vatandaşlarımdan, aşı konusundaki manipülasyonlara itibar etmemelerini, bu konuda bilim insanlarına kulak vermelerini istiyorum. Biz de aşımızı olarak bilim insanlarımıza olan güvenimizi gösterdik.”
Sosyal medyadan:
Şahan Gökbakar@sgokbakar
“Değerli takipçilerim, bu aşı olayını kötüleyen veya saçma sapan dezenformasyon yayan insanlara kulak asmayın lütfen. Bilime güvenin ve araştırmalara inanın. Çocukken burnuma çay kaşığı koyardım ve yapışırdı. Bu hurafelere ve komplo teorilerine kanmayın, lütfen aşı olun. #Biontech”
Berk Özkan@berkozkn
“Sadece ülkemizde 50 bine yakın insan hayatını kaybetmişken hâlâ ‘Aşı olmayacağım, bence yalan, çip takıyorlar, hastalık gerçek değil’ gibi cehalet dolu cümleler kurabilmek! Aşı olmayarak sadece kendini değil başkalarını da riske atıyorsun dostum, kendine gel!”
Stahl Im Hochbau @SHochbau
“Bu ‘aşı olmayacağım’ diyenler, Allah umarım sizi yoğun bakıma düşürmez. ‘Nerde bu doktor!’ diye ortalıkta dolanıp durmazsınız. Aşı olmayı reddeden ama Covid'e yakalanan hastalar, devletin önerdiği tedbirleri almadıkları için sağlık giderlerini kendileri karşılamalı.”
Çağla Üren@caglauren
“Aşı karşıtları yüzyıllardır teori üretiyor. Örneğin tarihteki ilk aşıya (çiçek aşısına) karşı iddialar çok ilginçti. İneklerden alınan çiçek virüsüyle geliştirildiği için bu aşıyı olanların yüzlerinin inek yüzüne dönüşeceği, kadınların sığırlarla aşk yaşayacağı öne sürülmüştü.”
Aşıların güvenilir olmadığını belirtenler, hiçbir Covid-19 aşısının Faz-3 çalışmasının sona ermediğini, insanların denek olarak kullanıldığını söylüyor.
Prof. Dr. Serhat Fındık
“Tıp eğitimimizde aşının çok önemli olduğunu öğrendik ama bunu söyleyebilmek için aşının belirli Faz çalışmalarını geçmesi gerekiyor. Günümüzde Covid-19 hastalığı daha çok yeni, aşıların da geçmişi en fazla 9 aya dayanıyor ve bunların hiçbiri Faz-3 aşamasını geçmiş aşılar değil. Faz-3 aşaması gönüllülük esasına dayanır, kontrollü yapılması gerekiyor ve en kısa Faz-3 aşaması en az 3 yıl sürüyor. Faz-3 aşamasının daha başlangıcında olan bir aşıyı hastalarıma önermem ve kendim de olmam. Bunlar aşı değil, aşı adayı ve şu an aşı yapılan insanlar denek yerine konuluyor. Sağlığını düşünen kimse aşıdan önce imzalatılan onam formunu okuduktan sonra bu aşıyı olmaz.”
Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş
“Çok sorulduğu için cevap veriyorum: Coronavirüs aşısı olmadım, olmayacağım. Aşı karşıtı değilim. Uygulanan COVID aşılarının hiçbirinin Faz 3 çalışması tamamlanmamıştır. Yan etkileri gösterilememiş olan, ruhsatsız ve tehlikeli aşı adaylarının insanlara uygulanmasına karşıyım. Avrupa Birliği İlaç Ajansının (EMA) aşı advers olay raporlama sistemi Eudravigilance'a göre, 29 Mayıs itibarıyla, COVID 19 aşılarına bağlı olarak 12.886 ölüm ve 1.393.286 advers olay kayıtlara geçmiş. Avrupa Birliği'nin resmi kurumunun kayıtları.”
Op. Dr. Bülent Polat
“Aşı konusundaki en küçük tereddüt, endişe ya da bir soru işaretini hemen “aşı karşıtlığı” olarak damgalayıp saldıran sözde bilimci gerçekte ezberci bir kitle var. Onlara göre sorgusuz sualsiz her önerilene boyun eğmek gerekli. Faz 3 sonuçlarında bahsedilmeyen ancak sahadaki uygulamada ortaya çıkan bir sorun, özellikle gençlerde aşının 2. dozu sonrası ortaya çıkan Miyokardit. Pek çok bilim insanı, firmanın önerisinin aksine bu grupta 2.dozun yapılmaması düşüncesinde. Şimdi bunlar aşı karşıtı mı?”
Prof. Dr. Ahmet Maranki
“Maalesef ‘komplo teorisi’ gibi ucuz yadsımalarla bizi dinlemeyenlerin eliyle, 20 yıldır söylediğimiz her şey gerçekleşti! Bugün korona, yarın daha zor olanı karşımıza çıkarılacaktır! Korku, panik sonrası aşı ve çip! Bugün, bu salgın hastalık üzerinden yapılan manipülasyonlarda, korku psikolojisiyle toplumlara yanlış kararlar aldırma, kaosa sürükleme noktasında da benzer kirli stratejilerin kullanıldığının altını çiziyorum. Geleceğimizle ilgili kaderimizi çizecek ‘aşı’lanmaya ve çip’lenmeye’ hazır olun ya da bağışıklığınızı güçlendirerek…”
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
“Tüm dünyada toplumun büyük kesiminde var olan aşı tereddüdünü "aşı karşıtlığı" olarak görmenin ve göstermeye çalışmanın şayet bu kişilerin kripto aşı karşıtlığı gibi bir niyetleri yoksa çok salakça olduğunu düşünüyorum.”
Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak
“Nasıl bir dünya ama! Covid ile bu dünyanın basamaklarına ilk adımı atıyor olabilir miyiz? Ha! Bir son dakika haberi: mRNA’nın mucidi Ingmar Malte HOERR, “mRNA sayesinde insan bedeni programlanabilir” demiş. Tamam işte artık mutasyona uğrama sırası insanlarda. Korkulan gerçekleşirse, bu işe sebep olanların, bu dünyada da ahirette de vay hallerine! O zaman DSÖ gelsin kurtarsın onları! Cehenneme hoş geldiniz(!) Şeytan size cennet vaad etti ama o yalan söyledi. O zaman şimdi olacaklara hazır olun.”
Sosyal medyadan:
Elif Yılmaz@helloeliff_
“Güvenliğinden ilgili birimlerin ve aşı firmalarının bile emin olmadığı/garanti vermediği bu aşıları olmak neden zorunlu hale getiriliyor? #AsıZorbalığınaDiren #asıolmayacağım #AsıOlmaTedirginOl”
Merve Bedir@mervebedir92
“Aşı olmama hakkımı kullanmak istiyorum! Zorunluluk ve mecburiyet istemiyorum! İnsani hakkımı kullanmak istiyorum! Aşı olmak istemiyorum! #asıolmayacağım.”
BüşraSgllr@busraisaoglu
“Aşı hastalıktan koruyacaksa isteyen olsun arkadaş ben niye aşı olmak zorundayım? Aşı olmayan şuraya gitmesin, buraya gitmesin demek nedir? Özgür bir ülkede yaşamıyor muyuz? Oldu olacak aşı olmayanı idam edin siz de kurtulun biz de! #AsıZorbalığınaDiren.”
Suat ALTIPARMAK @AltiparmakSuat
“Aşı için kampanyalar düzenleyen, hatta hediyeler dağıtan devletler var! Aşı gerçekten insanlık için hayati bir mesele olsaydı, kapitalistler onu asla halka bedava vermezlerdi. Çünkü değeri olan her şey kapitalistler tarafından gasp edilmiş durumdadır. #AsıZorbalığınaDiren”
Rakamlarla COVİD-19
Vaka ve ölüm sayıları
COVID-19 verilerinin derlendiği araştırma merkezi "Worldometers’ın verilerine göre, dünya genelinde vaka sayısı 183 milyon 514 bin kişiye ulaştı, virüs nedeniyle 3 milyon 973 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Ülkelerin Kovid-19 vaka ve ölüm sayıları:
ABD: 34.5 milyon vaka, 620.645 ölüm
Hindistan: 30.4 milyon vaka, 400.312 ölüm
Brezilya: 18.6 milyon vaka, 520.189 ölüm
Fransa: 5.7 milyon vaka, 111.111 ölüm
Türkiye 5.4 milyon vaka, 49.774 ölüm Kaynak↗
Aşılama
COVID-19 aşı verilerinin derlendiği "Ourworldindata.org" sitesinin son olarak güncellediği 23 Haziran 2021 tarihindeki verilere göre, toplam 7.8 milyar nüfusun olduğu dünyada Kovid-19 aşılamaları 3.1 milyar doza ulaştı. Aşılamada ilk sırayı 1.2 milyar doz aşı uygulayan Çin aldı.
Ülkelerin aşı verileri:
1- Çin: 1.2 milyar
2- ABD: 328 milyon
3- Hindistan 334 milyon
4- Brezilya 102 milyon
5- İngiltere 328 milyon
9- Türkiye 51 milyon Kaynak↗
Aşının yan etkileri
Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde yayımladığı bilgilere göre Türkiye’de COVID-19 aşısı sonrası ciddi bir yan etkiye rastlanmadı.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklaması:
“Bugüne kadar COVID-19 aşılarına yönelik gerek yürütülen klinik çalışmalarda gerekse mevcut aşı uygulamalarında ciddi yan etkilere rastlanmamıştır. Aşılama sonrasında görülen yan etkiler sıklıkla hafiftir.
Bunlar; yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas/eklem ağrısı, kusma, ishal, aşı uygulanan bölgede ağrı, kızarıklık, şişlik gibi hafif yan etkilerdir. Ancak nadir de olsa alerjik reaksiyonların olabileceği göz ardı edilmeden aşı uygulamasından sonra bir rahatsızlık hissedilmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması ve hekime yakın zamanda aşı olunduğu bilgisinin iletilmesi unutulmamalıdır.” Kaynak↗
Aşı öncesi imzalanan rıza formu
Kovid-19 aşısının uygulanacağı merkez ya da hastanede aşı olacakların imzalaması istenen onam formu, eleştirilere neden oldu. Sosyal medyada paylaşılan rıza formları farklılık gösterse de İstanbul Aile Hekimliği Derneği’nin (İSTAHED) internet sitesinde paylaştığı rıza formunda, ilgili aşının Faz-3 çalışmasının tamamlanmadığına, aşıyla ilgili bilimsel verilerin yetersiz olduğuna yer verildi.
Covıd-19 Aşı Onam Formu Ek Bilgilendirme bölümü:
“Mevcutta size uygulanan aşının faz 3 çalışmaları tamamlanmamıştır. Pandemi nedeniyle faz 3 çalışması tamamlanmadan Sağlık Bakanlığı tarafından "acil kullanım onayı" verilmiştir. Bu nedenle aşı ile ilgili bilimsel veriler yetersizdir. İlk evre-ileri evre yan etkilerinde değişiklik olabilir.” Kaynak↗
Türkiye’de Kovid-19 aşısı zorunlu olabilir mi?
Belirli ülkelerde Kovid-19 aşısının zorunlu olup olmayacağı tartışılırken, Türkiye’de dahil birçok Avrupa ülkesi aşının zorunlu olmayacağını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklama:
“Türkiye’de çocukluk aşıları dâhil, aşı uygulaması zorunlu değildir. Bununla birlikte aşı, hastalıklardan korunmak için en etkili yöntemlerden biridir. Aşı sayesinde yeryüzünden silinmiş pek çok hastalık mevcuttur. Bu nedenle T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından aşıyla ilgili toplumu bilinçlendirme çalışmaları yürütülmektedir. Aşı olmak, kişinin topluma karşı sorumluluğudur.” Kaynak↗
Tedavide kişi hakları yasalarla korunuyor
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı” başlıklı 17. Maddesi, kişinin rızası olmadan tedavi yapılmasının önüne geçiyor.
Anayasa’nın 17. Maddesi:
“Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.”
“Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. Meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.” Kaynak↗
Uluslararası hukuk
Avrupa Birliği tarafından 1996 yılında karara bağlanan ve Türkiye’nin de onayladığı “İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi” kapsamında, tedavide kişinin onayı en önemli unsuru oluşturuyor.
Türkiye’de sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair çıkarılan
5013 No’lu Kanun’un 5. Maddesi:
“Sağlık alanında herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir. Bu kişiye, önceden müdahalenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verilecektir. İlgili kişi, muvafakatini her zaman, serbestçe geri alabilir.” Kaynak↗
* Muvafakat (razı olma)
Sözleşmeden;
“Her tıbbi müdahale, bireylerin özgür ve bilgilendirilmiş onayı ile yapılır. Bu kişilere olası riskler ve olası sonuçlar aktarılır. Onay veremeyecek durumda olanların korunması: Yasalara göre onay veremeyecek yaşta olanlar için izin, o kişilerin yasal temsilcilerinden alınır. Yaşı küçük olanlarda ayrıca yaş ve olgunluğa göre görüş de alınmaya çalışılır. Yetişkin bir kişi sağlık nedenlerinden dolayı onay veremeyecek durumda ise onun yerine yasal temsilcisi karar verir. Akıl sağlığı yerinde olmayanlara yapılacak tıbbi müdahale ancak kişinin iyiliği için yapılır. Onay alınamayacak kadar acil olan durumlarda sadece kişinin yaşamı ve sağlığı göz önüne alınır.”
Doktor, ‘aşı yapan hekimler yargılanacak’ dedi
Üsküdar'da “Plandemi büyük buluşması” adıyla toplanan aşı karşıtı bir grup, vatandaşları aşı olmamaya davet ederek gösteri yaptı. Aşı karşıtlarının toplandığı buluşmada konuşan Dr. Bilgehan Bilge, “Aşıyı vuran zavallı sağlık memurları, hemşireler değil, hekimler yargılanacak. Hekimlerin, ‘ruhsatsız bir maddeyi insanlar üzerinde uyguladım' deme gibi bir lüksü yok” ifadelerini kullandı. Olayın ardından İstanbul Tabip Odası, ilgili doktora tabip odasınca soruşturma açıldığını bildirdi.
Araştırmalar
IPSOS: Aşı karşıtları azalıyor
Küresel ölçekte araştırmalar yapan IPSOS’un 19 Nisan 2021 tarihinde yayımladığı araştırmasına göre, aşıyı reddedenlerin oranı yüzde 16’lara kadar geriledi.
Koronavirüs Salgını ve Toplum araştırması ile Kovid-19 pandemisinin başından bu yana araştırmalar yapan IPSOS, aşı karşıtlarının oranın azaldığını bildirdi. IPSOS Türkiye’de daha önce yaptığı araştırmalarda, henüz aşı yaptırmamış olan kişilerden aşı yaptıracağını beyan edenlerin oranını yüzde 52 açıklarken, aşı karşıtı haberlerle bu oranın yüzde 39’a düştüğünü ve tekrar yüzde 44’e yükseldiğini bildirdi.
2021’in Nisan ayında yayımlanan araştırmada, aşı karşıtlarının oranın yüzde 16’lara kadar gerilediğine vurgu yapılırken, aşıya karşı kararsız olan yüzde 23’lük orana dikkat çekildi.
Araştırmada, “Koronavirüs aşısı yaptırma eğiliminizi belirtir misiniz?” sorusuna, “Aşı yaptırırım” ve “Aşı yaptırmam” cevabı verenlerin oran değişimi:
“Aşı yaptırırım” diyenler “Aşı yaptırmam” diyenler
Aralık 2020’de yüzde 44 Aralık 2020’de yüzde 24
Nisan 2021’de yüzde 61 Nisan 2021’de yüzde 16
Yakın çevresine aşı önerenlerin sayısı artıyor
Araştırmada, “Siz yakın çevrenize aşı yaptırıp yaptırmamaları konusunda bir öneride bulunuyor musunuz?” soruna, “öneriyorum” ve “önermiyorum” cevabı verenlerin oran değişimi:
“Aşı yaptırmalarını öneriyorum” diyenler “Aşı yaptırmalarını önermiyorum” diyenler
Ocak 2021’de yüzde 38 Ocak 2021’de yüzde 10
Nisan 2021’de yüzde 44 Nisan 2021’de yüzde 4 Kaynak↗
Ülkelere göre aşı reddi
IPSOS’un 2021 yılının ocak ayında yayımladığı “Koronavirüse Karşı Aşı Yaptırma Eğilimi Yükselişte” başlıklı araştırmasında ise aşı reddinin küresel boyutuna odaklandı.
15 ülkede gerçekleştirdiği araştırmada IPSOS katılımcılara, “Koronavirüs aşısı kullanıma hazır olursa, aşı olacağım.” İfadesine katılıp katılmadıklarını sordu.
Yöneltilen ifadeye katılarak aşı olacağını bildirenlerin oranı en fazla Çin’de iken, ifadeye katılmayanların oranı en fazla Fransa’da görüldü.
“Koronavirüs aşısı kullanıma hazır olursa, aşı olacağım” ifasine;
Fransa'da "katılıyorum" diyenler yüzde 40, katılmayanlar yüzde 60,
Rusya'da "katılıyorum" diyenler yüzde 43, katılmayanlar yüzde 67,
İtalya'da "katılıyorum" diyenler yüzde 62, katılmayanlar yüzde 38,
Almanya'da "katılıyorum" diyenler yüzde 65, katılmayanlar yüzde 35,
ABD'de "katılıyorum" diyenler yüzde 69, katılmayanlar yüzde 31,
İngiltere'de "katılıyorum" diyenler yüzde 77, katılmayanlar yüzde 23,
Çin'de "katılıyorum" diyenler yüzde 80, katılmayanlar yüzde 20.
Metropoll: Aşı karşıtlarının siyasi eğilimi
Araştırma şirketi Metropoll’ün 2021 yılının ocak ayında yayımladığı anket sonuçlarına göre aşı yaptıracağını dile getirenlerin oranı yüzde 51.5, yaptırmayacağını belirtenlerin oranı ise yüzde 48.5 olarak ölçüldü. Ankette aşı yaptıracağını belirtenlere destekledikleri siyasi partiler sorularak, parti seçmenleri ile aşı karşıtlığının bağlantısına bakıldı.
Anketi katılanların destekledikleri siyasi parti ve aşı kararları:
AK Parti seçmeninden "aşı olayağım" diyenler yüzde 59.1, "aşı olmayacağım" diyenler yüzde 40.9.
CHP seçmeninden "aşı olayağım" diyenler yüzde 37.2, "aşı olmayacağım" diyenler yüzde 62.8.
İyi Parti seçmeninden "aşı olayağım" diyenler yüzde 56.6, "aşı olmayacağım" diyenler yüzde 43.4.
MHP seçmeninden "aşı olayağım" diyenler yüzde 57.6, "aşı olmayacağım" diyenler yüzde 42.4.
HDP seçmeninden "aşı olayağım" diyenler yüzde 55.1, "aşı olmayacağım" diyenler yüzde 48.5. Kaynak↗
CDC: mRNA aşıları yüzde 91 oranında koruyor
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) elde ettiği verileri analiz ederek yayıöladığı raporlarda Pfizer/BioNTech ve Moderna aşılarının kullandığı mRNA teknolojisine sahip aşıların koruyuculuk oranı açıklandı. Belgelerde mRNA teknolojisine sahip aşıları kullananların ve her iki dozu da olan kişilerin Covid-19 bulaşmasına karşı yüzde 91 oranında korunduğu görülüyor. Araştırmada, İki doz ya da tek doz aşı olanların ortalama olarak 6 gün daha az hasta olduğu belirtilirken, bu kişilerin hastalığı ortalama olarak 2 gün daha az yatakta geçirdiği vurgulandı. Bu kişilerin ayrıca semptom gösterme riskinin de yüzde 60 daha az olduğu belirtildi. Kaynak↗
CDC: Kalp iltihaplanması arasında ilişki olabilir
CDC, Pfizer-BioNTech ve Moderna aşıları ile 30 yaş ve altı yetişkinlerde görülen kalp iltihabı rahatsızlığı arasında "muhtemel bir ilişki" olabileceği yönünde bilgilendirmede bulundu. Bilgilendirmede, çoğunlukla Pfizer-BioNTech veya Moderna'nın aşılarından birini yaptıran 30 yaş ve altı grupta bin 200'den fazla kalp kası ve kalp zarı iltihaplanması görüldüğüne değinildi. CDC Başkanı Rochelle Walensky, geçen hafta Beyaz Saray’daki basın toplantısında tavsiye kuruluna, ABD’de aşı olan 20 milyondan fazla genç bireyin 300’den fazlasında görülen miyokardit (kalp kası iltihabı) ve perikardit (kalp zarı iltihabı) vakalarının ayrıntılarını sunacağını bildirmişti.
CCDH: Aşı karşıtlarının takipçileri artıyor
Dijital Nefretle Mücadele Merkezi (CCDH) tarafından hazırlanan ve tıp dünyasının saygın dergileri arasında gösteri Lancet’te yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, sosyal medyada aşı karşıtı hesapların takipçi sayıları hızla arıtıyor. Araştırmada, odaklanılan aşı karşıtı hesapların takipçi sayılarının 2019 yılından bu yana en az 7-8 milyon kişi arttığına dikkat çekiliyor. Raporda, 31 milyon kişinin Facebook'ta aşı karşıtı grupları takip ettiği ve 17 milyon kişinin YouTube'da benzer hesaplara abone olduğu belirtildi. Kaynak↗
Aşı karşıtlığı ve toplumsal bağışıklık
Toplumsal bağışıklık ya da sürü bağışıklığı; bir toplumda nüfusun çoğunluğunun bağışıklık geliştirmesi anlamına geliyor. Böylece hastalığın artık salgın halinde yayılamamasının önüne geçiliyor. Sürü bağışıklığı kazanılan toplumlarda kendisi bağışıklık geliştirmemiş olan kişiler de dolaylı yoldan korunmuş oluyor.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklaması:
“Toplumda bağışık olan bireyler aracılığı ile duyarlı olan kişilerin korunması. Toplumun yeterli bir kısmının aşılanmasıyla hastalığın kişiden kişiye bulaşma riski azalır. Hastalığın toplum içinde yayılma riski çok azalacağından aşılanmamış bireylerin de korunması sağlanmış olur.”
Uzmanların Türkiye’de Kovid-19’a karşı toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için öngördüğü aşılanma:
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, en az yüzde 70 aşılanma gerekiyor.
Türkiye Tabipler Birliği, en az etkililik oranı yüzde 80 olan bir aşının toplumun yüzde 75-90’ına uygulanması gerekiyor.
Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 60 milyon kişinin aşılanması gerekiyor.
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, toplumun yüzde 70’nin aşılanması gerekiyor.
Prof. Dr. Alpay Azap, toplumun en az yüzde 90'ının aşılanması gerekiyor.