Ferdi Tayfur "arabeskin babasının ardından"
Kültür ve Turizm Bakanı
Mehmet Nuri Ersoy
“Bu ülkede bir devrin insanları yıllarca gönül dünyasını, yürek yarasını, saklı sızısını onun sesinde ve sözünde paylaşmış, onunla içinden atıp rahatlamış, şarkılarını bir muhabbet gibi diline dolayıp onunla kendini anlatmış ve konuşup anlaşmış. Şimdi gelin de Ferdi Tayfur'u söze dökün; vedasının sebep olduğu duyguları ve boşluğu hakkıyla dillendirin. Mümkün değil. İşte bazen bir isim, sözler için fazla ağır kalıyor. Ferdi Tayfur'u belki ancak böyle anlatabiliriz.”
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli
“O kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı. Adana’nın pamuk tarlalarında döktüğü teriyle helal rızkını kazanan, ardından da Türk müziğinin zirvelerine tırmanıp milyonların kalbine taht kuran cefakar, fedakar ve vatan sevdalısı bir sanatçımızdı.”
Sanatçı
Orhan Gencebay
“Çok güzel çalışmalar yaptı, kimseye nasip olmayan bir ilgiyle ve sevgiyle karşılandı. O kadar güzel çalışmalar yaptı ki. Benim çok eski arkadaşımdı, kardeşimdi. Biz birbirimizi çok seviyorduk. O benim sevgili kardeşimdir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Ekrem İmamoğlu
“Bu topraklarda yaşanan ne varsa yoksulluktan göçe, kırsaldan kente gelişte yaşanan zorluklarla ne varsa fotoğrafını çektiğimiz, yaşadığımız, gördüğümüz aslında onları en duygulu hale getiren notalarıyla, sözleriyle beraber bize ulaştıran özel insanlardır.”
Tele 1 Sunucusu
Musa Özuğurlu
“Herkes bir övüyor, bir övüyor böyle Ferdi gitti diye… Kişilik olarak nasıl bir insandı bizi ilgilendirmiyor. Sanatsal açıdan berbattı, bu gerçeği de söylemek lazım. Arabesk yapıyordu, bildiğiniz arabesk, ağlak bir arabesk yapan birinden bahsediyoruz. Kimse kusura bakmasın, doğruyu da söyleyeceğiz.”
Köşe Yazarı
Asaf Güven Aksel
“Can Yücel kadar açık sözlü olamasak da, “ağlak”sa âsi, “berbat”sa zevk dememek haktır. Küsen küssün. Ferdi Tayfur’u sevenler, dinleyenler üzülmüştür. Kuşkusuz, kiminin çocukluğunu paylaşmıştır, kiminin derdini, kiminin sırrını, kiminin denk gelen bir ânını, kiminin kültürel dağarını. Müzik bu, söz bu sonuçta. Bir yaşanmışlık tanığı olmuştur bir şarkısı. Ölüm üzücüdür. Ama bizim paylaşacağımız, taziyelik bir kayıp olmadığını söylememiz, üzdüklerine saygısızlıktan değil, hayatın her zerresinde bir taraf olma tavrımızdandır.”
X Kullanıcısı
Adnan Ulutaş
“Ben de Ferdi Tayfur’u ve temsil ettiği müziğini beğenmedim, dinlemedim. Yoz bir müzik olarak gördüm. Onun içinde yaşadığı ve benzer arabeskçilerin yaşam tarzını sevmedim. Şimdi vatan haini mi oldum fesuphanallah! Devlet televizyonu TRT bile uzun yıllar arabeski yasaklamadı mı?”
X Kullanıcısı
Prof. Dr. Yavuz Kaya
“Ferdi Tayfur’u, bir insan olarak, kaybetmiş olmamıza üzüldüm. Ailesine ve sevenlerine sabırlar dilerim ama yaptığı müzik türünü hiçbir zaman beğenmedim ve dinleyicisi olmadım.”
Adana'da 15 Kasım 1945'te dünyaya geldi.
Adana Radyosu'nun müzik yarışmasında ikinci olarak İstanbul’a geldi ve müzik kariyerine başladı.
1967’de ilk 45’lik plağını çıkardı.
1975’te Çeşme adlı şarkısıyla büyük çıkış yakaladı.
1976 yılında Necla Nazır’la başrolünde oynadığı ilk sinema filmi Çeşme, 12 milyon kişi tarafından izlendi.
1992 yılında çıkardığı Prangalar albümü 5 milyondan fazla satıldı.
1993 yılında Gülhane Parkı’nda verdiği konsere 200.000 kişi katıldı.
9’u Altın Plak ödülü olmak üzere pek çok ödül aldı.
50’den fazla albüm ve 45’lik plak çıkardı.
35 filmde oynadı.
