İnsan Hakları Eylem Planı “sözde” mi “özde” mi?

+A -A
14:28 18-03-2021
Aklayanlar

Sadece bir alanda değil, birçok alanda insana dokunan reformlar var

“İnsan hakları eylem planındaki 9 amaçtan ilki daha güçlü bir insan hakları koruma sistemidir. Buradaki hedefimiz insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesidir.”

“Hazırlık çalışmalarını yürütenler, ilgili tüm bakanlıklarla, kurumlarla, ekonomi ve iş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, velhasıl milletin her kesimiyle bir araya geldi.”

“Hayatın bizatihi kendisinin kesintisiz bir değişim süreci olduğu gerçeği. Her alandaki reformları kesintisiz sürdürmemiz gerektiğini işaret ediyor. Eylem planı da değişim ve reform irademizin devam ettiğinin ve devam edeceğinin bir örneğidir.

"Ne uluslararası belgelerin kayıtsız şartsız kopyalanmasından yanayız ne de insanlığın evrensel kazanımlarına bigane kalmak gibi bir düşünceye sahibiz. Biz bugüne kadar tüm reformları, falan kuruluş dayattığı, filan teşkilat talep ettiği için değil, milletimiz bunlara layık olduğu için gerçekleştirdik.”

“İnsan Hakları Eylem Planı'nın hazırlığında da asıl belirleyici, milletimizin ihtiyaç ve talepleri olmuştur. Her reform, daha özgürlükçü, daha katılımcı, daha çoğulcu demokrasiye ulaşma konusunda milletimizle aramızdaki duygu ve düşünce birliğinin eseriydi, İnsan Hakları Eylem Planı da böyledir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kaynak↗

“İnsan Hakları Eylem Planı'nda ne var, en önemli başlık sizin için ne derseniz, ben 'hukuk güvenliği' derim. Hukuk güvenliği olunca insanların özgürlükleri, güvenlikleri, ekonomik yatırımlar, işi, aşı güvence altındadır. Bu konuda yok mu, yeni mi keşfettik? Hayır, yaptık, önemli adımlar atıldı 19 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde. Onu bütün dünya biliyor, sessiz devrimler yapıldı ama bu konuda daha fazlasını yapma irademiz var. Milletimizin de buna hakkı var. Bunu da yine biz yapacağız, gerçekleştireceğiz."

“Sadece bir alanda değil, birçok alanda insana dokunan reformlar. İnsan Hakları Eylem Planı’nın ana temasını insana dokunması oluşturuyor. Aile ve miras hukukundan boşanmaya, mal paylaşımından, icradan malların satışına kadar… Aslında küçük görünen ama hayatımıza dokunan konular bunlar. Büyük büyük lafların edildiği reform paketleri değil, doğrudan insanın günlük yaşamını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılması hedefleniyor.”

Adalet Bakanı Gül Kaynak↗Kaynak↗

“Eylem planının Türkiye'deki insan hakları durumunu geliştirmek için hükümetin yenilenmiş taahhüdünü temsil ediyor. Eylem planı, Türkiye’nin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki taahhüt ve yükümlülüklerine uygun olarak okunmalı ve buna göre hareket edilmelidir. Bu planın ve diğer yargı reformlarının etkili bir şekilde uygulanması da dahil olmak üzere, Türkiye'nin uluslararası standartları korumasına destek vermeye hazır olduğumuzu yineliyoruz.”

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Liz Throssell Kaynak↗

“Türkiye’nin yakın zamanda açıklamış olduğu İnsan Hakları Eylem Planı aslında ortada tereddüt bırakmayacak şekilde Avrupa Birliği’nin öne sürmüş olduğu şartların yerine getirildiğini de gösteriyor. Türk hükümetinin dış politikasının bu konudaki (AB) tutumunun yalpalama göstermediğini düşünüyorum bu zamana kadar. Bir iyi niyet de görüyorum. En son açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı bunun göstergesidir.”  

Birleşmiş Milletler (BM) Göçmen İşçiler Komitesi Başkanı Doç. Dr. Can Ünver Kaynak↗

 

Karalayanlar

“Günü kurtarmak” için sunulan bir rapor

“Kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı sağlanamadığı sürece, eylem planındaki düzenlemeler kozmetik ve palyatif kalacaktır. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile gerçekleştirilen bir proje kapsamında bu eylem planı hazırlandı, ancak bu gizleniyor. İktidar, ‘biz bunları dışarıdan dayatma ile yapmıyoruz’ yaklaşımı içinde. Dayatma değil tabii, siz bunu zaten kabul etmişsiniz, işbirliği yapıyorsunuz, içinde bulunduğunuz uluslararası kuruluşla bir işbirliği bu, kötü bir şey değil. Ama bu niye saklanıyor, bunu anlamış değilim”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Eski Yargıcı ve CHP Eski Milletvekili Rıza Türmen
“Kendi tabanı AKP ve Erdoğan'a umut beslemek istiyor. Çünkü iyiye gitmediğini görüyor. Onun için olumlu bir şey duymak istiyorlar ve bu olumlu bir şey duyma ihtiyacını karşılıyor şu anda. Olumlu şeyler duymaya hazır insanlar 'a ne güzel' demeye başladılar(…) Her yetkinin tek kişinin elinde olduğu sistemde insan hak ve özgürlükleriyle ilgili düzenleme hedefi ‘Tanzimat fermanı ilanı’ gibi bir durum.”

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Osman Can Kaynak↗

“Gerek AB gerekse de Ankara tarafında “günü kurtarmak” için sunulan bu rapor, maksimum 5-6 ay durumu kurtarabilir ama sonradan tarafların arasını daha da açacak.”

Gazeteci Sezin Öney Kaynak↗

“İnsan Hakları Eylem Planı üzerinde yaklaşık 1 buçuk yıldır çalışılıyor. Ben de İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili olarak bakanla bir toplantıya komisyon üyeleri ile birlikte katılmıştım. Bu belgenin hazırlanmasındaki finansman Avrupa Birliği fonlarından alınmış, 1 milyon 200 bin euroya. Yani bunu da finanse eden bu hükümetin sürekli karşı çıktığı, AB’nin itiraz ettiği insan hakları ile ilgili konuda fonlardan sağlanmış. O fonlarla bu insan hakları eylem planı hazırlandığı konusunda bilgi de var ve bu da ironidir. İnsan Hakları Eylem Planı'nı bile kendi paramızla hazırlayamıyoruz.”

CHP Milletvekili, İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu Kaynak↗

“Vatandaşların protesto hakkı güvencede mi? Eylem planına göre evet ama herkes biliyor ki; o protestolarda polis, vatandaşlara yapmadığını bırakmayacak. Anayasaya rağmen anayasayı ihlal eden, sistematik biçimde insan hakkı ihlali yapan hükümetin insan hakları eylem planı açıklaması anlamsızdır.”

Anayasa Hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu

“Barolara sorulması gerekirdi, onların küçücük olsun fikirleri alınmadı. Bu bir vaat planı. Planda olumsuz diyebileceğimiz bir şey yok ama bu vaatlerin uygulamaya geçmesiyle ilgili sorunlar var”

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu Kaynak↗

“Osman Kavala, bir takım deliller olmaksızın dört yıla yakın bir süre tutuklu kalabiliyorsa ve aynı konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararları da varsa burada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘ne aykırılık vardır. Dolayısıyla siz siyasi alanda ‘bunları yapacağız’ demişsiniz ama önemi yoktur.”

Osman Kavala’nın avukatı Prof. Köksal Bayraktar Kaynak↗

 

Gerçek Ne?

Mart ayı başında açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin açıklamalar: Ne uluslararası belgelerin kayıtsız şartsız kopyalanmasından yanayız ne de insanlığın evrensel kazanımlarına bigane kalmak gibi bir düşünceye sahibiz... Eleştiriler: Bu belgenin hazırlanmasında Avrupa Birliği fonları kullanıldı. İnsan Hakları Eylem Planı'nı bile kendi paramızla hazırlayamıyoruz. Kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı sağlanamadığı sürece, eylem planındaki düzenlemeler kozmetik.

İnsan Hakları Eylem Planı, “Özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye” sloganıyla Mart ayının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulmuştu. Açıklamanın öncesinde insan hakları dernekleri, açıklama sonrası hukukçular ve gazetecilerden yorumlar geldi. Sık karşılaşılan eleştiriler arasında; eylem planının AB fonlamasıyla yapılmasına rağmen bunun gizlendiği ve Türkiye’de yasama, yürütme, yargının bağımsız olmadığı iddiasından yola çıkılarak düzenlemelerin bir nevi ‘makyaj’ olduğu yer aldı. İnsan Hakları Eylem Planı ne içeriyor, bir Avrupa Birliği projesi mi, Türkiye’de insan hakları ve ifade özgürlüğü ile ilgili halk ne düşünüyor, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) durum nasıl? Eylem planını aklayanlar, karalayanlar ve gerçekler… Gerçekler gridir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019'un Mayıs ayında “Yargı reformu strateji planı” sonrasında ikinci önemli yargı reformu paketini "İnsan Hakları Eylem Planı" başlığıyla 2 Mart 2021 tarihinde duyurdu. İnsan Hakları Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı, eylem planı için “9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren bir belge olarak ortaya çıktı. Eylem Planımızın nihai amacı, yeni ve sivil bir anayasadır" demişti.

“Yargı reformu strateji planı”nda de yer alan Avrupa Birliği hedefi doğrultusunda "vize muafiyeti" çalışmalarına hız verilmesi, hakimlere coğrafi teminat sağlanması, tutukluluğun istisna haline getirilmesi, düşünce açıklamaları nedeniyle kişilerin özgürlüğünden yoksun bırakılmayacağı düzenlemelerinin de bulunduğu bazı hedefler, İnsan Hakları Eylem Planı'nda da yer aldı.

İnsan Hakları Eylem Planı'nın hazırlığında asıl belirleyici faktörün vatandaşın ihtiyaç ve talepleri olduğunu belirten Erdoğan, “Eylem Planı'nın iki yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlandı.” açıklamasında bulunmuştu. Kaynak↗Kaynak↗

Eylem planının temel ilkeleri:

  1. İnsan, doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar. Devletin temel amaç ve görevi, bu hakları korumak ve geliştirmektir.
  2. İnsan onuru, bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır.
  3. Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın herkes hukuk önünde eşittir.
  4. Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve dürüst biçimde sunulması, bütün yönetsel faaliyetlerin temel özelliğidir.
  5. Mevzuat, tereddüt doğurmayacak şekilde açık, net, anlaşılır ve öngörülebilir kurallar içerir, kamu otoriteleri bu kuralları hukuk güvenliği ilkesinden ödün vermeden hayata geçirir.
  6. Sözleşme özgürlüğüne, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hakların korunması prensibine aykırı olarak hiçbir şekilde müdahale edilemez.
  7. Devlet, girişim ve çalışma hürriyetini rekabete dayalı serbest piyasa kuralları ile sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korur ve geliştirir.
  8. Adli ve idari işleyiş; masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkelerini koruyan, gözeten ve güçlendiren bir yaklaşımı merkezine alır.
  9. Hiç kimse eleştirisi veya düşünce açıklaması nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
  10. Hukuk devleti, hak ve özgürlükler ile adaletin teminatı olarak her alanda tahkim edilir.
  11. Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes, etkili kanun yollarına zahmetsiz şekilde erişebilmelidir. Adalete erişim, hak ve özgürlüklere saygının merkezindedir
    Eylem Planı’nın tamamı

Avrupa Birliği fonu konusu

Açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı, Avrupa Birliği’nin, İnsan Hakları Eylem Planı’nın Uygulanmasını ve Raporlanmasını Destekleme Projesi kapsamında 1.200.000 euro olarak fonlanmıştı. 1 Eylül 2019 tarihinde başlayan projenin ilk aşamada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin geçmiş Eylem Planını (2014) desteklemek amacıyla 18 ay sürmesi öngörüldü. Covid-19 tedbirlerinden kaynaklanan gecikmelerden dolayı proje süresi 31 Aralık 2021 tarihine dek uzatıldı. Böylelikle 2 Mart 2021 tarihinde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planının uygulanmasını ve raporlanmasını destekleme imkânı elde edildi. Kaynak↗

Diğer taraftan Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Cristian Urse tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Eylem Planı, Avrupa Konseyi’nin yürüttüğü ve uygulama süresi uzatılan projenin bir çıktısı değildir; Türk makamlarınca hazırlanmış olan bu belge üzerinde tüm yetkilere Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkili makamları sahiptir. Projemizin uzatılmış uygulama döneminde; Avrupa Konseyi, bu Eylem Planı'nın uygulanması için gerek duyulan uzmanlık desteklerini sağlamaya devam edecektir"
Kaynak↗

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi verilerine göre Türkiye’de insan hakları
AİHM'nin 1959-2020 dönemi arasındaki davaları ve kararları açıkladığı raporuna göre 61 yılda en az bir insan hakkı ihlali olduğuna hükmedilmiş dava sayısında Türkiye listede ilk sırada yer alıyor. Bu karara hükmedilen davaların ülkelere göre dağılımında da 3.309 karar ile Türkiye %16,8’lik bir orana sahip. AİHM’in 2020 yılında hükmettiği kararların toplamı 876. Bu kararların 185’i Rusya’ya karşı, 97'si Türkiye'ye karşı açılmış davalarda alındı. Kaynak↗

2020 yılına bakıldığında ise Türkiye'den yapılan başvuruların sayısının 11.750 adet olduğu görülüyor. Türkiye bu sayı ile en çok başvuru yapanlar listesinde ikinci sırada. Birinci sırada ise Rusya yer alıyor. Kaynak↗

Türkiye’de sayılarla ifade özgürlüğü

1959-2019 yılları arasında AİHM tarafından ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmedilen kararlara bakıldığında, toplam 845 kararın 356’sının Türkiye’ye ait. Yani ifade özgürlüğü ihlali olduğuna hükmedilmiş AİHM kararlarının %42’si Türkiye’nin.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) gereğince Türkiye’nin sağlamakla yükümlü olduğu ancak ihlal ettiği maddelere bakıldığında son 60 yıl içinde en çok adil yargılanma hakkının ihlal edildiği görülüyor. 2019 yılında ise Türkiye’de en çok ihlal edilen hak, ifade özgürlüğü. Kaynak↗

Hangileri temel haklarınız?

Friedrich Naumann Vakfı tarafından #ÖdevimÖzgürlük girişimi kapsamında yapılan ankette katılımcılara aşağıdakilerden hangisini temel haklarınız olarak kabul ediyorsunuz sorusu yöneltildiğinde verilen yanıtlar:

Devleti yönetenleri seçebilmek: %53

Devleti yönetenleri medyada ve sosyal medyada eleştirebilmek %52

Barışçıl toplantı ve protesto yapabilmek %47

Adil yargılanmak %65

Hareket ve seyahat edebilmek %61

Düşünceyi özgürce ifade edebilmek %59

Farklı kaynaklardan haber alabilmek %51 Kaynak↗

‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davaları

Cumhurbaşkan’ına hakaret" suçlamasıyla yaklaşık 100 bin soruşturma, 30 bin civarında dava açıldığı belirtiliyor. Son olarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sosyal medyada hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan bir kişi, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” yerine olağan hakaret suçundan cezalandırılması kararına itiraz etmişti. Hukukçu Kerem Altıparmak, "Cumhurbaşkanı’na hakaret" davalarını değerlendirerek Avrupa Konseyinin bu davalar nedeniyle Türkiye'yi izlemeye aldığını belirtti. Kaynak↗

Daha çok ifade ve basın özgürlüğü talebi

ABD merkezli “Pew Resarch Center” tarafından düzenlenen ve farklı bölgelerden 34 ülkeyi kapsayan bir araştırmada ise katılımcılara “Ülkenizde hükümetin sansürü olmadan herkesin istediğini söylemesi ne kadar önemli?” sorusu soruldu.

Sonuçlara göre 2015 yılında ifade özgürlüğüne destek Türkiye’de yüzde 43 olmuştu. Bu oranın 2019 yılında 22 puanlık artışla yüzde 65’e çıktığı görüldü. Kaynak↗

En son verilere göre çoğunluk, “ifade özgürlüğü yok” diyor

Şubat 2021’de Konsensus’un yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre ankete katılanların yüzde 65.6’sı ifade özgürlüğünün olmadığına, yüzde 34.4’ü ise olduğuna inanıyor. Kaynak↗

 

Paylaş:
yorum kuralları
Gri Haberler

Önemli gelişmeleri yakından takip et