Ticaret Bakanlığı, Ruhsar Pekcan’ın ortağı olduğu firmanın en uygun fiyatı vermesinden dolayı seçildiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski bakan Pekcan hakkında linç kampanyası yürütüldüğünü söylüyor.
Ticaret Bakanlığı
“27 Şubat-23 Aralık 2020 tarihleri arasında, Karon Mühendislik ve Nanoksia Biyoteknoloji şirketlerinden Bakanlığımızca 1,5 milyon TL ile 9 milyon TL arasında dezenfektan alımı yapılarak fatura kesildiği yönündeki gerçekle hiçbir alakası olmayan iddialar kamuoyunu yanıltacak şekilde asılsız ve çarpıtılmış olarak yansıtılmaktadır.”
“Yeni nesil teknoloji ile uluslararası sertifikalara sahip olarak koronavirüse karşı etkinliği kanıtlanmış, yüzde yüz doğal olan ve insan sağlığı açısından güvenilir şekilde üretilen nanoksia dezenfektan; satışı yapan firmanın adı ya da sahibi sebebiyle değil, o dönem piyasada satışta olan hem diğer alkol bazlı dezenfektanların hem de kendi satış fiyatının da oldukça altında olması ve pandemi sebebiyle en hızlı şekilde temin edildiği için kullanılan diğer alkol bazlı ve kimyasal dezenfektanlara ilaveten tercih edilmiştir.”
“Bakanlığımızca KDV hariç toplam 6.556.816,78 TL tutarında salgınla mücadeleye ilişkin maske, alkol bazlı dezenfektan, siperlik, eldiven gibi ürün tedariki yapılmışken, KDV Hariç 507.880 TL’lik dezenfektan Nanoksia Biyoteknoloji firmasından ilgili mevzuatın emredici hükümleri çerçevesinde gerekli tüm ürün/fiyat araştırmaları yapılarak, piyasa fiyatlarından oldukça aşağıda, usulüne uygun bir biçimde gerçekleştirilmiştir.”
“Nanoksia Biyoteknoloji firmasından yapılan 507.880 TL’lik dezenfektan tedariki, direkt üretici firma yerine en iyi fiyat veren ikinci firma tarafından temini gerçekleşseydi 853.600 TL’ye tekabül edecekti.”
“Karon Mühendislik firmasının Çinli bir firmanın Türkiye mümessili olduğu, söz konusu ticari ilişki nedeniyle bazı ürünlerde özel bir gümrük vergisi indiriminde bulunulduğu iddiaları tamamen asılsız, mesnetsiz ve yalandır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
“Görevlerini devreden Zehra Zümrüt Selçuk ve Ruhsar Pekcan'a yaptıkları hizmetler için şükranlarını sunuyorum. Bu arkadaşlarımızla ilgili sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarını kınıyorum. Ülkemize hizmet eden herkes gibi bu arkadaşlarımızı da hep şükranla hatırlayacak, gerektiğinde birikimlerinden istifade etmeyi sürdüreceğiz."
Ticaret Bakanı’nın böyle bir alışverişin içerisinde yer alamayacağını belirtenler, Ruhsar Pekcan’ın görevini kötüye kullandığını ve bu yüzden yargılanması gerektiğini savunuyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
"İstifa etmesi güzel, görevden alınması güzel ama yeterli değil, gereğinin de ayrıca yapılması lazım. Bu ülkede tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmeyiz. Eğer görevden ayrıldıysa biliyoruz hangi gerekçeyle ayrıldığını, istifa ettiğini ya da alındığını. Ama devletin uğradığı kaybın mutlaka telafi edilmesi lazım.”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel
“Ruhsar Pekcan, dezenfektanları bakanlığa 175 liraya fatura etmiş. Bu görevi yaptığı sırada, Erdoğan'ın partisinin bakanı. İstifaya davet ettik, etmedi. Erdoğan görevden aldı. Pekcan, Yüce Divan’da hesap vermeli… CHP olarak kendi soruşturma önergemizi hazırlıyoruz. Bakalım, bu rezalete susup Ruhsar Pekcan'ı da dezenfekte edecekler mi?"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç
"Görevden alınması yetmez, hesap verecek. 9 milyon liralık değil, 500 bin liralık' diyor. Şimdi neresini düzeltsek bunun? 500 bin değil 9 milyon. 500 bin liralık olan bakanlığın kendisiyle yapılan ticaret. Geri kalan 8,5 milyon da bakanlığın yan kuruluşlarıyla yapılan ticarettir. Bir bakana yalan söylemek yakışmaz.”
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya
“Görevini kötüye kullandı, Yüce Divan'da yargılanması gerekiyor. Çalanın çaldığı yanına kâr kalıyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerin, yedirtenlerin burunlarından fitil fitil getireceğiz."
Gazeteci Fatih Altaylı
“Rezaletin gerçek boyutu yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bakan Pekcan, Bakanlığına sadece ürün satmakla kalmamış aynı zamanda kendi Bakanlığını kazıklamış. Normalde kamunun haklarını korumak için oturtulduğu koltukta, kamuyu kendi şirketleri lehine zarar sokmuş. Bakan'a ait Karon Mühendislik ve Nanoksia şirketleri aracı firmaya 100 liraya sattıkları, perakende fiyatı 150 TL olan ürünleri Bakanlığa kilosu 175 TL’den satmışlar.”
Gazeteci Ahmet Hakan
“Kendi şirketinden bakanlığa dezenfektan satmak da neyin nesi? Ama ucuza satmış. Ama dezenfektanları pek kaliteymiş. Ama şöyleymiş. Ama böyleymiş. Bırak satmayı... Bağışlasan bile kurtarmaz. Nitekim kurtarmadı da.”
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen kabine değişikliği ile Ticaret Bakanlığı görevinden alınan Ruhsar Pekcan, kendisi ve eşi Hasan Pekcan'a ait bir şirket üzerinden Ticaret Bakanlığı’na satılan dezenfektan ile gündemde…
Ruhsar Pekcan ve eşi Hasan Pekcan’ın ortakları arasında bulunduğu Nanoksia Biyoteknoloji ve Karon Mühendislik firmalarından gerçekleşen dezenfektan alımının Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayla doğrulanması, yolsuzluk tartışmalarını beraberinde getirdi. Bakanlıktan yapılan açıklama ile kabul edilen alışverişin, piyasa fiyatlarının altında gerçekleştirildiği bildirilmişti. Çeşitli medya kuruluşlarında dezenfektanın bakanlığa daha pahalıya satıldığı iddiaları ile daha da alevlenen konu, muhalefet partili siyasilerin sert eleştirileriyle gündeme gelmeye devam ediyor.
Çeşitli ulusal medya kuruluşları tarafından 'Kendi bakanlığına mal satan bakan' başlığıyla servis edilen konu hakkında kim ne dedi, gerçekler ne?
OdaTV belge yayımladı, satış 9 milyon dedi
OdaTV'de, eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve eşi Hasan Pekcan'ın ortak olduğu Nanoksia Biyoteknoloji ve Karon Mühendislik firmalarının bakanlık bünyesindeki kurumlara toplam 9 milyon TL'lik dezenfektan sattığı haberi yapıldı. Can Özçelik imzalı haber, kısa sürede siyasilerin ve kamuoyunun ilgisini çekti. Haberde, “İki şirket, 27 Şubat 2020’den 23 Aralık 2020 tarihine kadar binlerce litre dezenfektanı Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı kuruluşlara verdi. Bakan Pekcan ve eşine ait şirketler bu alışverişe yaklaşık 1.5 milyon TL’lik fatura kesti. İddiaya göre bu rakam aslında 9 milyon TL.” ifadeleri kullanıldı.
Sözcü: “Şirkete 1.4 milyon TL destek verilmiş”
Sözcü Gazetesi’nde yer alan bir başka habere göre; görevden alınan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve eşinin ortağı olduğu Nanoksia Biyoteknoloji Şirketi'ne, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Covid-19 ile mücadele kapsamında 1.4 milyon liralık yatırım desteği verilmiş.
Haberde yer alan ifadeler şöyle: “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, resmi sitesinde Covid-19 ile mücadele kapsamında atılan adımların aktarıldığı bölümde ‘KOBİ Teknoyatırım Destek Programı’ kapsamında dezenfektan, kolonya, koruyucu elbise, koruyucu gözlük, maske, eldiven gibi ürünleri üreten KOBİ'lere 6 milyon TL'ye kadar destek verildiği bilgisini paylaştı. Bakanlık destek programına örnek olarak ise Nanoksia şirketine verilen 1.443.998,40 liralık desteği gösterdi.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sitesinde yer alan o paylaşım: Kaynak↗
“Dezenfektan bakanlığa 2.5 kat daha pahalıya satılmış”
Sözcü Gazetesi yazarlarından İsmail Saymaz’ın haberine göre dezenfektanlar bakanlığa pahalıya satılmış. Haberde, Bakanlığa 175 TL’ye satılan beş litrelik dezenfektanın aracı kurumlara 100 TL’ye satıldığı belirtilirken, “Nanoksia' adlı şirketin, bakanlığa piyasanın üzerinde bir fiyata dezenfektan sattığı ortaya çıktı. Nanoksia tarafından Ticaret Bakanlığı'na 175 TL'ye verilen beş litrelik dezenfektanın aracı kuruluşa 100 TL'ye satıldığı, aracı kuruluşun da piyasada 150 TL'ye satışa sunduğu anlaşıldı. Aynı dezenfektanın muadillerinin ise daha ucuz olduğu belirtiliyor.” ifadeleri kullanıldı. Gazetede yer alan bir diğer İsmail Saymaz imzalı habere göre ise dezenfektan bakanlığa 2.5 katı daha pahalıya satılmış. Haberde yer alan ifadeler şöyle: “Nanoksia Biyoteknoloji Şirketi'nin Ticaret Bakanlığı'nın yanı sıra Türk Hava Yolları'nın (THY) yüzde 50 ortak olduğu Turkish Ground Service (TGS) Yer Hizmetleri Anonim Şirketi'ne 217 bin TL'lik dezenfektan sattığı ortaya çıktı. TGS, dezenfektanın litresi için 14.35 TL ödedi, Ticaret Bakanlığı ise litresini 35 liraya satın aldı.”
2016 yılında “Ruhsar Pekcan’a karşı dikkatli olun uyarısı yapıldı” iddiası
Sözcü Gazetesi’nden Serpil Yılmaz’ın kanıt olarak fotoğraflar da sunduğu haberine göre, 2016 yılında Gümrükler Genel Müdürlüğü Özel Bürosu, gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerine e-posta göndererek, Ruhsar Pekcan’a karşı dikkatli olunması konusunda uyarı yaptı.
Haberde yer alan ifadeler şöyle: “Gümrükler Genel Müdürlüğü Özel Bürosu, gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerine e-mail göndererek o tarihte bir iş kadını olan Pekcan’a karşı müteyakkız olmaları konusunda uyardı. Müteyakkız sözcüğü, ‘uyanık, tetikte ve dikkatli olmak’ anlamında kullanılıyor. Nedeni mi müdürlerin tetikte olması istendi? Pekcan’ın ‘Emine Erdoğan’ın yakınıyım’ diyerek, vergisiz bir şekilde eşya ithal etme girişimden ötürü…”
HKP suç duyurusunda bulundu
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), eski Ticaret Bakanı Pekcan’ın ortağı olduğu firma ile Ticaret Bakanlığı arasındaki dezenfektan alışverişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Partinin avukatları eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan hakkında “Görevi Kötüye Kullanma”, “İrtikâp”, “Kamu Görevlisinin Ticareti”, “Nüfuz Ticareti Suçu” suçlarını işlediği gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Suç duyurusu dilekçesinde, “Şüpheli Ruhsar Pekcan bir gece yarısı operasyonuyla görevinden azledilmesi idare tarafından bu suçları işlediğinin de kabulüdür” denildi. Pekcan hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılması talep edildi.
Ticaret Bakanlığı alışverişi doğruladı, rakamları yalanladı
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile eşi Hasan Pekcan'ın kendi firmalarından bakanlığa dezenfektan sattığı yolunda çıkan haberleri Ticaret Bakanlığı doğruladı. Ticaret Bakanlığı, eski Bakan Pekcan'ın firmasından alınan dezenfektan fiyatının uygun olduğunu belirtirken, konu hakkında çıkan haberleri 'çarpıtılmış ve art niyetli' olarak nitelendirdi. Bakanlık gerçekleşen satışın iddia edildiği gibi 9 milyon değil, 507 bin lira olduğunu bildirdi.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklama:
“27 Şubat-23 Aralık 2020 tarihleri arasında, Karon Mühendislik ve Nanoksia Biyoteknoloji şirketlerinden Bakanlığımızca 1,5 milyon TL ile 9 milyon TL arasında dezenfektan alımı yapılarak fatura kesildiği yönündeki gerçekle hiçbir alakası olmayan iddialar kamuoyunu yanıltacak şekilde asılsız ve çarpıtılmış olarak yansıtılmaktadır. Belirtilen dönemde, yeni nesil teknoloji ile uluslararası sertifikalara sahip olarak koronavirüse karşı etkinliği kanıtlanmış, yüzde yüz doğal olan ve insan sağlığı açısından güvenilir şekilde üretilen nanoksia dezenfektan; satışı yapan firmanın adı ya da sahibi sebebiyle değil, o dönem piyasada satışta olan hem diğer alkol bazlı dezenfektanların hem de kendi satış fiyatının da oldukça altında olması ve pandemi sebebiyle en hızlı şekilde temin edildiği için kullanılan diğer alkol bazlı ve kimyasal dezenfektanlara ilaveten tercih edilmiştir. Bakanlığımızca KDV hariç toplam 6.556.816,78 TL tutarında salgınla mücadeleye ilişkin maske, alkol bazlı dezenfektan, siperlik, eldiven gibi ürün tedariki yapılmışken, KDV Hariç 507.880 TL’lik dezenfektan Nanoksia Biyoteknoloji firmasından ilgili mevzuatın emredici hükümleri çerçevesinde gerekli tüm ürün/fiyat araştırmaları yapılarak, piyasa fiyatlarından oldukça aşağıda, usulüne uygun bir biçimde gerçekleştirilmiştir.” Kaynak↗
Bakanlık denetlemesi gereken kanuna uymadı
Denetim ve idari yönden Ticaret Bakanlığı'na bağlı kooperatiflerde bu tarz bir alışveriş gerçekleştirilmesi Kooperatifler Kanunu uyarınca yasak. Yürürlükteki 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 59'uncu maddesine 1988'de eklenen fıkra hükmüne göre, kooperatiflerin başkan, yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren herhangi bir ticari muamele yapamıyor. Ticari alışverişi yasaklayan bu maddeye aykırı hareket eden, yani kooperatife kendi şirketinden ya da başkasının şirketi üzerinden mal veya ürün satanlar kanun gereği cezaya çarptırılıyor. Kaynak↗
657 numaralı Devlet Memurları Kanunu’na aykırı
Kamu çalışanlarının çalışma şartları ve hususlarını belirleyen 657 numaralı Devlet Memurları Kanunu, 28. Maddesi gereğince bu tarz bir alışverişin yapılmasını yasaklıyor.
657 numaralı Devlet Memurları Kanunu 28. Maddesi:
“Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz. Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır. (2) Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.” Kaynak↗
4734 numaralı Kamu İhale Kanunu’na göre usulsüz
Kamu İhale Kanunu’nun İhaleye Katılamayacak Olanlar başlıklı 11. Maddesi uyarınca, ihaleyi hazırlayıp yürütmek sonuçlandırmak ve onaylamakla görevli kişiler ve onların eşleri, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları ile evlatlıkları ve evlat edinenlerin ihalelere katılması yasaklanıyor. Kaynak↗