“Aşkın dijitali gerçeği olmaz, aşk aşktır, online da olur” diyenler…
Psikiyatrist Agah Aydın
“Sosyal medya, sosyal yaşamda hastalanan çağ insanının birbirini, benzerini bulmak için giriştiği iyileşme refleksidir. İlişkinin, aşkın sanalı gerçeği olmaz. İlişki zaten, ötekine gönderilen bir mesajdır. O mesaj ötekine çarpıp bize geri gelir ve zihnimizdeki fanteziyi yaşayabilmemize vesile olur. Pek çok insan pandemi sürecinde yalnızlaştığını değil, pandemiden önce ne kadar yalnız olduğunu fark etti. Birçok kişi bu yalnızlık anlarında yerden tavana kadar ıvır zıvırla dolu evlerinde, dışarıda telefon edecek kimsesinin olmadığı gerçeğiyle yüzleşti. Sosyal yaşamda yalnızlaştırılan insan hastalanıyor, kendini sevme ayarsızlığının ıstırabıyla baş başa kalıyor. Her insanın özü şu ya da bu düzeyde narsisistiktir. Narsizmi törpüleyen, kişiyi olgun bir kişilik haline getiren de ötekiyle sınırlanmasıdır. Kendini sevme ayarsızlığından kurtulmak için insan içine çıkmalı insan!”
İlişki Uzmanı Melissa Hobley
“Birileriyle sosyal ortamda görüşmek ve samimi olmak konusunda hala endişelerimiz var. Özellikle yeni tanışacağımız kişilere karşı daha gergin olabiliyoruz. Arkadaşlık uygulamaları insanlara buluşmadan önce gerekli güven ortamını sağlayabiliyor. İçiniz rahatlayana kadar karşınızdakine sorular sormaktan çekinmeyin. Karşınızdakiyle derinlemesine bir sohbet gerçekleştirmek duygusal bir bağ kurmanın en önemli adımıdır. Birbirinizi aktivitelerle tanıyın. Bir aktivite yapmak için ille de fiziken yan yana olmanıza gerek yok. Birbirinizi oyunlar ve dijital etkinliklerle de tanıyabilirsiniz. Online film izleme, bulmaca, tabu, bilgi içerikli iki kişi oynanan oyunlarla hem eğlenip hem de birbirinizi daha yakından tanıyabilirsiniz. Belki de bugün uzak görünen mesafeler ve ihtimaller büyük bir karantina aşkının tohumlarını ekiyordur.”
Psikolog Dr. Gizem Sürenkök
“Pandemide ilişkisi kuvvetlenen çiftler var. Araştırmalar, uzak mesafe ilişkisindeki kişilerin ilişki memnuniyeti ile birbirine yakın olan çiftlerin ilişki memnuniyetleri arasında bir fark olmadığını söylüyor. Hatta bu durum çiftlerin ilişkiye kendilerini daha bağlı hissetmesi ve daha az hapsedilmişlik duygusu beslemeleriyle sonuçlanabiliyor. Yani, pandemi döneminde birbirinden uzak kalan çiftlerin aslında bu duruma karamsar yaklaşmalarına gerek yok. Tam tersi bu çiftler, pandemiyi ilişkilerini güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendirebilir. Bu süreçte ilişkileri güçlenen, birbirleriyle daha içten bir iletişim kurup, daha fazla yakınlık sağlayan çiftler tanıyorum.”
“Öncelikle partnerle yakınlık kurmanın tek bir yöntemi bulunmadığını öğrenmemiz gerekiyor. Birbirimize daha önce bilmediğimiz yönlerimizi sorarak duygusal yakınlığımızı, ortak bir aktiviteye başlayarak deneyimsel yakınlığımızı artırabiliriz. Uzakta da olsak da aynı diziye başlayıp onun üzerine konuşabiliriz. Aynı kitapları okuyup üzerine konuşarak entelektüel yakınlığımızı artırabiliriz. Her gün iletişimde olmak, mümkün olan her zaman görüntülü konuşmak, aradaki mesafeye rağmen partnerimize onunla olduğumuzu hissettirmek bu süreçte büyük önem taşıyor.”
Sokak röportajlarından:
“Günümüzde tanışmanın en doğal hali internet üzerinden. Birçok tanıdığım kişi internetten başladığı ilişkilerine ciddi bir yolda devam ediyor.”
“Her şeyi sosyal medyadan yaptığımız bu çağda çok normal bir durum.”
“İnsanlar artık orada sosyalleşiyorlar… Oradan tanışmaları evlenmeleri gayet doğal.”
“Sanal aşklar aruzun çok çabuk sönmesine neden oluyor” diyenler…
Cinsel Terapist Uzman Klinik Psikolog Gülçin Keskin
“Yemek içmek de dahil olmak üzere hayatımızı akıllı telefonlar üzerinden yürütür hale geldik, bu her ne kadar çoğu alanda hayatımızı kolaylaştırır hale gelse de maalesef ki ilişkilerde durum böyle değil. Haberlerde binlerce cinayete, tecavüze şahit oluyoruz; durum böyleyken yakinen tanıdığımız insanlara bile güvenmekte zorluk çekiyoruz. Sosyal medya, kişilerin kendi benliklerini saklayıp olmak istedikleri kişi gibi davranmalarını sağlayan bir platform dolayısıyla kişi oradan edindiği partnerle ne yazık ki çok sağlıklı bir ilişki başlatamıyor ve yürütemiyor.”
“Bu zamana kadar şahit olduğum ilişkiler ne yazık ki çok sürdürülebilir durumda değildi. Elbette görmediğim ve sürdürülebilir olanlar da vardır ama bu ancak ilişki gerçek hayata taşındığında ve kişi sosyal medya kişiliğinden çıktığında mümkün. Yan yanayken bile birini tam anlamıyla tanımamız yıllarımızı alıyor, bunu sosyal medya üzerinden yapmak oldukça zor.”
Psikolog-yazar Tuğçe Isıyel
“Ötekiyle karşılaşma, duyguları iletme biçimimiz değişiyor. Sanal gerçeklik aslında gerçekliğin ta kendisi oldu. Malum, artık bakışmaların değil, yazışmaların çağındayız. Tanışır tanışmaz başlayan sosyal medya iletişimi ve telefonda yapılan yoğun yazışmalarla normalde altı ayda gelinecek noktaya bir ayda varabiliyoruz. Bu sürekli temas hali, paylaşılan fotoğraf ve videolar nedeniyle insanlar ‘birlikte vakit geçirilmiş’ yanılsaması yaşayabiliyor. Bu yoğun temas hali nedeniyle çiftler tadını çıkaramadan her şeyi bir anda tüketiyor. Ama birini arzulayabilmek en çok ‘eksiklik’ duygusuyla ilintilidir. Çoğu kişi karşısındakinin her şeyi olmayı istiyor ama aslında ilişkinin en önemli yakıtını yani arzuyu tüketiyor. Eksikleri sürekli tamamlamamak, bazı boşlukları da doldurmamak güzeldir. Sanal aşklar arzunun çok kısa sürede sönümlenme riskini barındırıyor. Esas tehlikenin başladığı yer burasıymış gibi geliyor bana.”
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz
“Elimizin altında kocaman bir dünya taşıyoruz. O kadar çok kişiyi tanımaya fırsatımız var ki ilişkilerin bitmesinden korkmaz hale geldik. Yani, bir nevi aşkı alternatifleştirdik. Şimdi ise bir beğeni ya da yorum yeni bir aşkı alevlendirebilir. Bu kadar kolay bir hale geldi aşk. Duygular değişmedi belki ama şekil değiştirdiğini apaçık görüyoruz. Ama unutulmamalıdır ki, her yerde olan hiçbir yerde olmaz, birçok ilaç denendi mi yara kabuk tutmaz ve durmadan yeri değiştirilen bitki serpilmez…”
Posta Gazetesi Yazarı Mehmet Coşkundeniz
“Bazen daha görüşmeden “Seni çok seviyorum” deniyor. Hiç buluşmadan evlilik teklif eden bile var. Sizi görmeden evlenme teklif ediyorsa, o daha evliliğin ne olduğunu bilmiyor demektir. Ekranın arkasında yazan ve yazdıklarının kaçta kaçının doğru olduğu bilinmeyen birinin yaptığı evlilik teklifine sadece gülüp geçin.”
Sokak Röportajlarından:
“Yüz yüze tanıştığınız insanı bile tanıyamıyorken, internetten tanıştığınız birine ne kadar güvenebilirsiniz.”
“Sosyal medyadan tanıştığın bir kişiyle birliktelik mantıklı değil. İnternet ortamındaki insanın gerçekliği şüpheli…”
“Arkadaş olunabilir ama daha ileriye gidilmemeli.”
OkCupid’in pandemide aşk araştırması
Tinder ve Match.com gibi küresel ölçekte tanınan uygulamaları çatısı altında bulunduran InterActiveCorp şirketinin bir diğer arkadaşlık platformu olan OkCupid, 450 milyondan fazla cevapla pandemi dönemi ve sonrası ‘flört’ trendlerini araştırdı.
“Yaşanan tüm iniş çıkışlar arasında net olan tek şey, insanların aşkı her zamankinden daha fazla bulmak istemesiydi” denilen araştırmada, karantina günlerinde aşk arayışının daha fazla arttığı belirtildi.
OkCupid’in araştırmasında öne çıkanlar:
Salgının dünyaya yayılmasından bu yana farklı ülkeden insanların iletişim kurmasında görülen yüzde 50'lik artışın yanı sıra, bekarlar arasında konumunu "her yere" olarak değiştirenlerin oranında da ciddi bir artış görüldü. OkCupid kullanıcıları arasında 1.5 milyondan fazla insan uzak mesafe ilişkiye sıcak bakıyor.
Kendi kültürü dışında insanlarla eşleşenlerin de sayısı giderek artıyor. OkCupid kullanıcılarının yüzde 15'i farklı inançları olan biriyle bir ilişkiye korona öncesine nazaran daha sıcak baktığını söylüyor. Pandemi süresinde farklı milletten biriyle ilişkiye sıcak bakanlar arasındaki artış ise yüzde 10.
OkCupid kullanıcılarının yüzde 92'si karantina döneminde aşkı aramaya devam ettiklerini ve neredeyse yüzde 30'u bu süre zarfında en az bir sanal flört yaşadığını söylüyor.
Karantina sırasında uygulama üzerindeki soruları yanıtlayan 1 milyon OkCupid kullanıcısının yüzde 84'ü fiziksel bir buluşmadan önce duygusal bir bağ kurmanın önemli olduğunu düşünüyor.
OkCupid’e dünyanın dört bir yanından yanıt veren kullanıcıların yüzde 59’u, salgının onları gelecekteki maceralara karşı daha motive ettiğini söylüyor.
Tinder pandemide rekor indirilme sayısına ulaştı
Piyasaya 2012 yılında sürülen ve şu anda 196 ülkede kullanıcıları olan çöpçatanlık platformu Tinder, pandeminin başladığı 2020 yılının ocak ayında 9 milyondan fazla indirildi. Dünya çapında online platform ve uygulamaların istatistik araştırmalarını yapan Statista.com’un 2021 yılında yayımladığı verilere göre Tinder, 2019 yılının son aylarında Apple App Store ve Google Play Store'dan ortalama olarak 5.5 milyon indirilirken, pandeminin başladığı 2020 yılının Ocak ayında 9 milyon 179 bin 256 defa indirildi. Kaynak↗
Badoo
Statista.com’un indirilme verilerini yayımladığı bir diğer flört platformu Badoo, Ocak 2020'de zirveye ulaşarak Apple App Store ve Google Play Store'dan 4 milyon 758 bin 739 defa indirildi. Küresel ölçekte normalleşmelerin başladığı 2021 yılının ocak ayında Badoo’nun indirilme sayısı ise 2 milyona kadar geriledi. Kaynak↗
Tinder’ın Türkiye’deki kullanıcı sayısı 5.6 milyona ulaştı
İnternet kullanıcılarının davranışlarını ölçen Gemius, mobil uygulamaların eve kapanılan ve pandemi öncesi dönemde kullanımlarını incelediği araştırmasını yayımladı. İnternet ve dijital teknoloji alanındaki gelişmeleri inceleyen Webrazzi platformunun paylaştığı Gemius verilerine göre, pandeminin henüz Türkiye’de etkili olmadığı dönem olan Ocak 2020'de Tinder’ın kullanıcı sayısı 800 bin iken, bu sayı aynı yılın kasım ayında 5.6 milyona ulaştı.
Türkiye’de her 10 kişiden biri flört uygulaması kullanıyor
We Are Social ve Hootsuite tarafından her yıl yayımlanan internet ve sosyal medya kullanıcılarının istatistiklerinin derlendiği araştırmanın 2021 raporuna göre, küresel sosyal medya kullanımı hızla artıyor. Geçtiğimiz yıl dünyada 3,7 milyar sosyal medya kullanıcısı varken bu yıl sayı 4.2 milyara yükseldi. Verilere göre dünya nüfusunun yüzde 53’ü sosyal medya kullanıyor.
Raporun Türkiye verilerinde ise son 1 yılda internet kullanıcı sayısının bir önceki yıla göre 3.7 milyon arttığı gözlemleniyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde Türkiye’deki sosyal medya kullanımının yüzde 11 oranında artarak nüfusun yüzde 70.8’ine ulaştığı bilgisinin yer aldığı raporda, kullanıcıların günün 2 saat 51 dakikasını sosyal medya kullanımına ayırdığı kaydedildi.
Türkiye’de en çok kullanılan sosyal ağ uygulamaları arasında yüzde 96.1 ile sohbet uygulamamaları yer alırken, flört uygulamalarının kullanımı yüzde 11.1 olarak ölçüldü. Kaynak↗
Cenevre Üniversitesi’nin dijital flört araştırması
İsviçre'de yapılan bir araştırma, çöpçatan uygulamalarının 'gerçek aşkı öldürdüğü' yönündeki iddiaların aksine, kullanıcıların uzun vadeli ilişkileri arama isteğinin daha yüksek olduğunu açıkladı.
Cenevre Üniversitesi tarafından yürütülen ve Plos One Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, dijital ortamda tanışan çiftlerin, 'çevrimdışı' tanışan çiftlere göre daha güçlü "birlikte yaşama niyetleri" olduğu açıklandı.
Araştırmaya göre, dijital ortamda tanışan çiftlerin çocuk sahibi olma konusunda diğerlerine göre daha istekli olduğu belirtilirken, çevrim içi tanışan çiftlerin ilişkilerinde geleneksel yollarla tanışanlarla aynı düzeyde memnuniyet duydukları kaydedildi. Kaynak↗