Türkiye ve Mısır dışişleri bakanlıkları heyeti arasındaki siyasi istişareler, 5 Mayıs 2021 tarihi itibarıyla Mısır’ın başkenti Kahire'de tekrar başladı. Sekiz yıl aranın ardından doğrudan kurulan ilk temasta temsil seviyesi dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde gerçekleşti.
Türkiye, Mısır'da 2013 yılının Temmuz ayında Abdülfettah es-Sisi'nin Muhammed Mursi'yi darbeyle devirmesine en sert ve en uzun tepki veren ülkeler arasında yer almıştı. İki ülke, darbeden sonraki süreçte diplomatik ilişkilerini maslahatgüzar seviyesine çekmişler ve temaslarını en alt düzeye indirmişlerdi. Türkiye'nin Sisi'yi ağır dille eleştirmesi; Mısır'ın darbe yönetiminin en büyük destekçileri olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de tepkisine neden olmuştu. Türkiye’de muhalefet kanadında Türkiye’nin diplomatik tutumu eleştirilerin odağında… Şimdiyse diplomatik ilişkilerin tekrar kurulmasının yolları aranıyor… Gelişmeler ışığında hükümet kanadından gelen açıklamalarda yumuşama gözlemleniyor.
Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan
“Mısır'la istihbari, diplomatik, ekonomik olarak zaten işbirliği sürecimiz devam ediyor. Bu en üst düzeyde değil de en üst düzeyin şöyle bir tık altında devam ediyor. Gönlümüz ister ki Mısır ile olan bu süreci çok daha güçlü bir şekilde devam ettirelim. Onun için bu istihbari, diplomatik ve siyasi görüşmeler netice verici olduktan sonra biz bunu daha ileri kademelere taşırız.”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar
"Mısır'ın Akdeniz'de hidrokarbon arama ihalesinde, Türkiye'nin BM'ye bildirdiği deniz yetki alanları sınırlarına saygılı davranması, değerli ve bölgesel barış ve istikrar için de önemli bir adımdır. Bu yaklaşım ve son gelişmeler, her iki ülkenin ve diğer bölge ülkelerinin de yararınadır. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan da budur"
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu
Türkiye’nin yapması gereken diplomasiyi etkili bir şekilde kullanarak Mısır İsrail ve Suriye ile diplomatik ilişkileri düzeltecek şekilde adımlar atmalı. Mısır Dışişleri Bakanının yaptığı açıklama ne yazık ki duruma olumlu bakmamızı engelliyor ancak Türkiye buna rağmen diplomatik ilişkileri düzeltmek bağlamında adımlarına devam etmeli. Diplomasinin çözmeyeceği bir konu yok”
Akhbar el-Youm gazetesinin haberine göre, Mısır Dışişleri Bakanı Şükri:
“Türkiye’nin siyasetinde, yöntemlerinde ve amaçlarında, Mısır’ın siyasetiyle tutarlı olacak ve bölgenin çıkarları doğrultusunda normal ilişkilere yol açacak değişiklikler görürsek o zaman bu, durumu normale döndürmenin temeli olabilir… Ama sözler tek başına yeterli değil, eylemlerle desteklenmeli. Bazı Türk siyasetçilerin Kahire hakkında olumsuz açıklamalarda bulunsa da ama bunun Türkiye-Mısır ilişkilerini etkilemeyecektir.
İsmail Numan Telci, Sabah Gazetesi
Türkiye açısından değerlendirildiğinde ise Mısır ile iyi ilişkiler siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan büyük önem taşımaktadır. Bölgenin en önemli ülkelerinden Mısır'la ilişkilerin normal seyrinde devam ettirilmesi Doğu Akdeniz'den Libya'ya, Kızıldeniz'den Afrika Boynuzu'na birçok kazanımı beraberinde getirebilecek, Türkiye'nin bölgesel ve küresel vizyonuna hizmet edebilecektir.
Türkiye hükümeti, Sisi’nin gerçekleştirdiği darbeye tepki gösterince Mısır, dönemin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’yı “persona non grata-istenmeyen adam” ilan etmiş, iki ülkenin diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesine inmişti. O tarihten bu yana Sisi'yi sert dille eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN International’a verdiği bir röportajda Sisi’yi “tiran” olarak nitelemiş, bu açıklama üzerine Mısır, Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Alper Bosuter’i bakanlığa çağırmıştı.
Arap Analiz ve Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı Mısırlı General Samir Ragheb
“Çok hızlı bir şekilde çözümlenemeyen engeller mevcut. Türkiye, Müslüman Kardeşler'in aranan liderlerini, başka bir ülkeye gitmelerini istemediği sürece Mısır'a iade etmeyecektir. Dahası, Ankara'nın açıklamaları ve eylemleri hala biraz çelişkili, bu yüzden Mısır'da son gelişmeler hala güvensizlikle değerlendiriliyor. Türkiye aslen Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs arasında bir Akdeniz ittifakının oluşmasını engellemek istiyor olabilir. Nitekim Mısır da Ankara'nın çıkarlarını memnun etmek için bu yakın bağları koparma niyetinde değil.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu
“Eksen kayması yaşadı Türkiye dış politikada. Yurtta barış ekseninden İhvan eksenine kayan bir eksen oldu. Ve bu eksen kayması Türkiye'nin başını belaya soktu. Her ülkenin içişlerine karıştık. Kendi ülkesini değil başka ülkeleri adam etmeye kalkıyor. Sen önce kendi ülkeni büyüt, saygınlık kazandır, zaten diğer ülkeler seni örnek alırlar. İhvan neyi öngörmüşse aynı şeyi dışarıda uyguluyorsun. Kadim dostumuz Mısır'la aramızı bozdu.”
“2013’te diyorum ki Mısır’la kavga etmeyin, Suriye’nin içişlerine girmeyin, Arap dünyasıyla barışık olun. O dönem bunu söylediğimde beni darbeci olarak suçladılar. Gidiyorlar, yalvarıyorlar aman bizimle barışın.”
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel
“Gidip de elbette Sisi’ye methiyeler düzmeyelim ama eğer biz Mısırla diplomatik ilişkiler kurmazsak buradan Türkiye zarar görür. Diyoruz. İşte Doğu Akdeniz’deki yalnızlık. İşte Arap dünyasındaki yalnızlık. Katar’dan başka dost yok. Şimdi tutmuşlar Mısırla aradaki sorunları çözeceklermiş. Çözün, çözün de düğümleri biz mi attık? ‘Sisi denilen kişi zalimdir’ diyen Erdoğan, şimdi Sisi’ye selektör yapıyorsa… Bulunduğu salona girmeyi reddederken şimdi aynı masaya oturma yolu arıyorsa… Tek bir söylediklerine inanmak lazım. Yakınlarda seçim yok demek ki çünkü bunların hepsi seçim propaganda malzemesi olarak kullanılmış tüketilmiş, uluslararası alanda Türkiye’nin başını derde sokmuş kabadayılık işleri.”
Gazeteci, Mustafa Hoş (Erdoğan’ın cümlelerinden alıntılar yaparak paylaştığı tweet)
“Neotürkiye’nin panzehiri hafızadır...
Haziran 2019 -pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı? Mesele bu.
Kasım 2019 Sisi sen bir katilsin
Mart 2021 Mısırla işbirliği sürecimiz devam ediyor. Gönlümüz daha güçlü olmasını istiyor.”
İsmail Saymaz, Sözcü Gazetesi
“Erdoğan, ‘Mısır halkını Yunanistan’ın yanına yerleştirmek söz konusu değil. Olması gereken yerde görmek isteriz’ dedi. Siyasal İslamcılık, ülkenin kabusuna dönüşen sekiz yıllık rüyasından nihayet uyanıyor. “Darbeci Sisi” her an “Dostum Sisi” ilan edilebilir. Bir elle ‘Rabia’ yapıp diğeriyle Sisi’ye el uzatmak olamayacağına göre…”
Temmuz 2013’de Sisi liderliğinde Mısır’da yapılan darbenin devrik lideri Mursi'nin yeniden göreve getirilmesi için kampanya yürüten Müslüman Kardeşler, Rabia işaretini bir sembol olarak benimsemişti. Sisi'yi sert şekilde eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan da Rabia işaretini sıkça kullanarak Ak Parti’nin sembolü haline getirdi.
Türkiye ile Mısır’ın yolları neden ayrılmıştı?
30 Haziran 2012 - Mısır’ın demokratik yolla göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, yemin ederek görevine başladı. (Oy oranı %51,7 idi)
30 Haziran 2013 - Tahrir Meydanı'ndaki Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetiminin birinci yıl dönümünde geniş katılımlı Mursi karşıtı gösteriler ülkenin diğer kentlerine yayıldı.
3 Temmuz 2013 - Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi devrilerek askeri darbe yapıldı.
5 Temmuz 2013 - Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) “Darbeyi Red Cuması” eylemleri düzenledi.
Sisi’nin yaptığı darbenin ardından Körfez ülkelerinden Mısır ordusuna destek, Türkiye’den ise sert tepkiler gelmişti. Geçen bu sürede, bölgesel gerilim ve krizlerde Türkiye ile Mısır sıklıkla karşı karşıya kaldı.
Erdoğan’ın tepkileri
Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde Temmuz 2014’te katıldığı bir televizyon programında Sisi için “tiran” nitelemesini yapmıştı. Bunun üzerine Mısır Türkiye’ye resmen tepki göstermiş, Erdoğan’ın kullandığı “tiran” ifadesini protesto etmişti.
Erdoğan ayrıca 2014 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun gerçekleştiği New York'ta, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un verdiği yemeğe Sisi'yle aynı masaya verildiği için katılmamış ve “Aynı masaya oturup darbecileri meşrulaştıramam” diyerek tepki göstermişti.
2015 yılında Suudi Arabistan ziyareti öncesi basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soru soran gazeteciye “Şaka yapıyorsun herhalde... Böyle bir şeyin olabilmesi için çok ciddi olumlu istikamette adımların atılabilmesi lazım” demişti.
Şubat 2016’da ise “Mursi ve arkadaşları başta olmak üzere idamlarla ilgili kararlar gözden geçirilip kaldırılmadıktan sonra, ben Sisi (Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi) ile görüşmem. Bakanlarımız muhataplarıyla görüşebilir. Ama Başbakanımızın görüşmesini doğru bulmam” demişti.
Suudi Arabistan Kralı Selman 2016 yılında Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bir adım atmış; Türkiye'de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'ne gitmeden önce Kahire'ye bir ziyarette bulunmuştu. Ziyaretin ardından Mısır Dışişleri Bakanı Şükri de 14 Nisan 2016'da İstanbul’da düzenlenen zirveye katılmış ve dönem başkanlığını Mısır'dan Türkiye'ye devretmişti.
17 Haziran 2019 - Mursi, yargılandığı mahkeme salonunda hayatını kaybetti.
Türkiye’de Muhammed Mursi için giyabi cenaze namazları kılınmıştı.
2019 yılında Mursi’nin hayatını kaybetmesinin ardından konuşan Erdoğan, Sisi’yi hedef alıp şunları söylemişti:
“Bir ülkede seçimle gelen ilk cumhurbaşkanı 20-25 dakika can çekişiyor ve orada en ufak bir müdahale yapılmıyor. Ailesi, bir vasiyetin yerine getirilmesini istiyor 'kendi köyüme gömülmek istiyorum' diyor ve ailesine naaşını vermiyorlar. Böyle bir cinayet olabilir mi? Sisi denilen kişi, şu anda Mısır'da böyle bir yöneticidir.”
Ben kendisi için her zaman onu söylüyorum bir zalimdir ve bir demokrat değildir. Gerçek manada bir demokrasinin neticesi iş başına gelmiş birisi değildir. Bizim bu ifadelerimiz gerek Sisi ve etrafındakileri, aynı zamanda dünyada da onları sevenleri rahatsız edebilir. Ama önemli olan bu dünyada haklıların yanında yer alanların buna nasıl baktığıdır."
Ülkeyi hala kendini Cumhurbaşkanı olarak “seçtiren” Sisi yönetiyor.
İki ülke arasındaki yakınlaşma nasıl başladı?
Aradan geçen sekiz yılın ardından bugünlerde ise Mısır ile sıcak temasların başlaması için yeni formüller aranıyor ve normalleşme çabaları görülüyor. 5 Mayıs tarihinde Kahire’de iki ülkenin dışişleri yetkilileri bir araya geldi.
Görüşme öncesi Türkiye’nin açıklaması:
Mısır’ın açıklaması:
Diplomatik temasların başladığını 12 Mart 2021 tarihinde duyuran Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Herhangi bir ön koşul Mısırlılardan gelmedi. Bizden de herhangi bir ön koşul şu anda gitmedi. Ama yıllarca bağlar kopuk olunca bir günde hiçbir şey olmamış gibi hareket etmek de o kadar kolay olmuyor. Yavaş yavaş görüşerek, bir yol haritası belirleyerek ve o konularda adım atarak oluşuyor” demişti.
13 Mart tarihli haberde ise Mısır haber ajansı MENA'nın, ismini açıklamadığı resmi bir kaynağa dayandırdığı açıklamaya yer verildi. Anadolu Ajansı’nın aktardığı haberde, Mısır'ın, kendisiyle normal ilişkiler kurmak isteyen herhangi bir ülkeden, uluslararası hukuk kurallarına, iyi komşuluk ve egemenlik ilkelerine uymasını ve bölgedeki Arap ülkelerinin içişlerine müdahale girişimlerini durdurmasını beklediği aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 16 Mart tarihinde bir gazetecinin “Türkiye ile Mısır arasında diplomatik temasların başladığı bir dönemde Doğu Akdeniz'de nasıl gelişmeler yaşanabilir?” sorusuna verdiği yanıt şöyle oldu:
“Mısır halkının bu noktada bizimle ters düşmesini düşünmüyorum. Mısır halkı bizimle ters düşmez.”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 Nisan’da Mısırlı mevkidaşı Şükri ile bir telefon görüşmesi yapmış, 15 Nisan'da da katıldığı canlı yayında, Türkiye ve Mısır arasında, önce istihbaratlar arasında açılan kanalın, dışişleri bakanlıkları aracılığıyla devam etmesi konusunda mutabık olunduğunu ifade etmişti. Siyaset ve diplomaside bazen kırgınlıklar olabileceğini ancak ortak niyet konulduktan sonra ilişkilerin daha kolay ilerleyeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Mısır Türkiye'den bir heyeti davet etti.” açıklamasında bulunmuş, görüşmenin bakan yardımcıları düzeyinde olacağını, daha sonra kendisinin Mısırlı mevkidaşıyla görüşebileceğini belirtmişti.
Şükri de telefon görüşmesinin ardından “Türkiye'nin son dönemdeki açıklamaları ve attığı adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Bu adımlar, siyasi açıklık aşamasına ilerleme konusunda Türkiye'nin de istekli olduğunun göstergesi.” demişti.
Mısır ve Türkiye’nin ortak konuları neler?
Doğu Akdeniz: Türkiye'nin Libya'yla; Mısır'ın da Yunanistan ve Kıbrıs'la imzaladığı deniz yetki alanları anlaşması bulunuyor. Yunanistan ve Mısır'ın Ağustos 2020'de imzaladığı anlaşmada Mısır'ın bazı bölgelerde Türkiye'nin tezlerine hassasiyet göstermesi, yakınlaşma için ilk yeşil ışığı yakmıştı.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletlere bildirdiği kıta sahanlığı ise Mısır'a Kıbrıs'la yaptığı anlaşmadan 11.500 km kare daha fazla deniz alanı sağlıyor. Türk yetkililer, bu tezle Mısır'ın Yunanistan ve Kıbrıs'taki Rum yönetimiyle imzaladığı anlaşmalardan çekilerek Türkiye ile bir deniz yetki alanı anlaşması imzalamasının mümkün olduğunu söylüyor. Sisi yönetimi ise Kıbrıs ve Yunanistan'la yakın işbirliğini sürdürüyor.
Diğer taraftan Mısır'ın Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığında bulunan zengin hidrokarbon yataklarından çıkarılan doğalgazın Türkiye'ye veya Türkiye üzerinden Avrupa pazarına satışı çok daha uygun maliyetli ve pratik.
Dışişleri Bakanı, 3 Mart'ta yaptığı bir açıklamada "Doğu Akdeniz'de en uzun karası ve kıyıları olan iki ülke olarak ilişkilerimizin seyrine göre biz de yarın deniz yetki alanları konusunu Mısır'la müzakere edebiliriz, kendi aramızda da ileride bir anlaşma imzalayabiliriz" demişti.
Libya: Merkezi Trablus'ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklemek üzere 2019 yılında çıkarılan tezkere ile Libya’ya Türkiye’den asker gönderilmişti. Ekim 2020'de Birleşmiş Milletler öncülüğünde imzalanan ateşkes anlaşmasının maddeleri arasında, ülkedeki yabancı savaşçıların çekilmesi de vardı. Ancak Libya'da Türk askerinin yanı sıra karşı tarafı destekleyen ve Mısır'ın gönderdiği Sudan ve Çadlı savaşçıların da olduğu biliniyor.
Türkiye'deki Müslüman Kardeşler: Türk yetkililer Mısır'ın bu konudaki taleplerinin yumuşadığını söylüyor. İlk aşamada bu isimlerin iadesini talep ederken Kahire şimdi "suça karışmamış Müslüman Kardeşler üyelerinin Sisi karşıtı faaliyetlerine izin verilmemesini istiyor.