Mutluluk istatistikleri ve mutluluk ölçüm kriterlerine dair eleştirilerini dile getirip mutluluğun kişinin kendi çabasıyla geldiğine ve şükretmek gerektiğine inananlar…
Hıncal Uluç, Sabah Gazetesi Köşe Yazarı
Birleşmiş Milletler 2021 Dünya Mutluluk Raporu’na dair:
En mutlu insanlar ülkesi, Finlandiya. 149 ülkelik sıralamanın sonunda Afganistan var... Peki Türkiye nerde? 104'üncü olmuşuz. Mutluluk devamlı, akıp giden bir şey değildir. Mutluluk bir andır… Çevreyi de kendisi gibi kapkara yapmaya çalışanları görünce, bana “Olumlu Düşünce”yi bahşeden Tanrı'ma nasıl teşekkür borçlu olduğumu düşünürüm. Her gece başımı yastığa koyarken, bana, aileme, yakınlarıma bir sağlıklı gün daha ihsan ettiği, her sabah kalkarken de “yeni bir güne uyandırdığı” için minnet ve şükranlarımı söylerim Tanrı'ma.”
Psikolog Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu
TÜİK verilerine göre “2020’de insanları en çok sağlıklı olmak (yüzde 70.9 oranla) mutlu etti” sonucuna istinaden:
“İnsanların herhangi bir fiziksel soruna sahip olmadan yaşaması elbette çok önemli. Ama böyle bir oran ilk kez çıktı. Demek ki sağlık paradan bile kıymetliymiş”
“Beklentilerinizi gerçekçi tutun. Hayatta bir amacınız olsun. İlla kariyer ve para olmak zorunda da değil. Geniş tutun denklemi. Mutluluk biraz da ne yaptığımızda. Çünkü ayağınıza gelmez. Adım atıp gelişip ışık olduğumuz, çalışıp ürettiğimiz hayat mutlu bir hayattır.”
Avukat, Yazar Cengiz Hortoğlu
TÜİK’in 2020 Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nda “mutsuzum” diyenlere istinaden:
“Mutsuzluk insanın kendi yarattığı bir döngü. Gülmek yerine somurtuyor. Asla yetinmiyor, hep daha fazlasını istiyor. Paylaşmıyor, iyilik yapmıyor. Küçük dağları yarattığına inanıyor. Şükretmiyor, teşekkür etmiyor, minnettar olmuyor. Mutsuzluk sonuçtur canım kardeşim. Şikâyet etmeye hakkın yok.”
Yeni Şafak Gazetesi okur yorumu
Müslüman her zaman mutludur. Durumu iyi, keyfi yerinde olursa ŞÜKREDER, durumu kötü olsa işleri yolunda gitmese SABREDER bu durumda yine kazanır. Müslümanlıkla şereflenen en büyük nimet e kavuşmuştur.
Rasim Özdenören, Yeni Şafak Gazetesi Köşe Yazarı
Mutluluk araştırmaları üzerine:
“Mutluluk araştırmalarındaki kıstaslar, “Modern zamanların” bize dayattıkları arasında yer alıyor. Zenginliğin ölçütü olarak belli bir gelir düzeyi (milli gelirden fert başına düşen meblağ) esas alınıyor. Böyle bir ölçüt nesnel gibi görünmekle birlikte, son tahlilde bu ölçüt de mevcut verilere nispet edilerek elde edilmiş olduğundan, onun nesnelliği de kuşku götürür. En sonunda, kişinin kendini mutlu saymasını mutluluk için yeterli görebiliriz.”
“Maddi ve manevî yönden kısıtlı bulananların, daha az şeyle mutlu olabileceği; oysa maddi (mal mülkçe) ve manevî (entelektüel) yönden varsıl olanların mutlu olabilmek için daha fazla şeye ihtiyaç duyacağı fark edilebilir. Sanıyorum zenginliğin (ki bu bağlamda zenginlik manevî) ve ona bağlı olarak da mutluluğun, kanaate dayandırılabileceği sonucuna ulaşmak mümkün.”
Ali Osman Aydın, Yeni Akit Gazetesi Köşe Yazarı
“Mutlu olmak için modern toplumun dayattığı oyuncaklara hiç ihtiyacımız yok. Cenab-ı Allah bunun için, “Allah’ın bazınıza, diğerinden fazla verdiği şeyleri temenni etmeyin“ diyor. Ayet, bu temenninin altındaki şükürsüzlüğün insanı mutsuz edeceğini ve bu durumun da Allah’a isyan anlamına gelebileceğini anlatmak istiyor belki de.”
“Zenginliğin hayatı kolaylaştırdığı doğru ama kolaylığın insanları mutlu kılmadığı bir gerçek. İngiltere’de yarım asırda ekonomik büyüme üçe katlandığı halde mutlu olanların oranı 1957’de %52 iken, 2005 senesinde %36’ya gerilemiş.”
“Zenginlik ve mutluluğa ilişkin neden sonuç ilişkisi doğru olsaydı, Türkiye’de yaşayan insanlar olarak bizlerin, ekonomik olarak bizden çok geride olan Boşnaklardan daha mutlu olmamız gerekirdi.”
Mutsuzluğu ülke ekonomisine, iktisadi sıkıntılara bağlayanlar; TÜİK’in, daha objektif sonuçlar çıkmasını sağlayacak nitelikte sorular geliştirmesi gerektiğini belirtenler ve “Neden mutsuzsun?” sorusuna yanıt veren gençler…
Sabancı Üniversitesi Psikoloji Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Sümer
Birleşmiş Milletler Mutluluk Raporu 2020 sonuçları değerlendirmesi:
“Yüzde 40’ın mutsuz olduğu bir toplum düşünebiliyor musunuz? Çok büyük bir oran bu söylediğimiz oran. Bütün uluslararası raporlarda en mutsuz ülkeler, neden Suriye, neden Nijerya? En kötü durumda olan ülkeler. Öyle mi olması gerekiyor iyice düşmesi için? Yani 93’üncü sıra çok kötü bir durum. Bizden bir sonra gelen Çin. Yıllardır Afrika ülkelerinin hemen hemen hepsi bizim üzerimizde. Türkiye’nin mutlulukta ve kendini iyi hissetme durumunda gelişmekte olan ülkelerin alt kümesine doğru gerilemesi bir işarettir”
Sümer, TÜİK araştırmasının çok geniş bir örneklemle gerçekleştirilmesine karşın soruların objektif sonuçlar ortaya koymakta zayıf kaldığı görüşünde:
“Daha farklı sorularla daha objektif ölçüm alabilirsiniz. Mutluluğun genel göstergesi, olumlu ve olumsuz duygulanım durumudur. Yani ‘son bir hafta içerisinde ne kadar fazla güldün, eğlendin, neşeli hissettin, sakin hissettin, ne kadar üzgün, gergin, sinirli, ağlamış, kızgın hissettin?’ gibi soruların olması lazım bu duygu durumunu ölçen. Çünkü mutlu olan güler, mutsuz insan üzgün olur. Yani psikolojik göstergesi onlardır. Onları ölçmüyor tam olarak. ‘Mutlu musun’ dendiğinde çok kötü bir durum yoksa ‘mutluyum’ denir. Bu da aslında beyana dayalı ölçümlerin en büyük yanlılığıdır. Yani insanları olumlu cevap vermeye zorlar.”
Sosyoloji Profesörü Ahmet Öncü
TÜİK Memnuniyet Araştırması Anketi’ne dair:
“2020 yılını neredeyse lanetlenmiş bir yıl olarak gördüklerini söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu yüzden 2021 yılına da ümitle bakılıyor. Ancak sadece Covid-19 salgını ile de alakalı değil. Bunun arkasında işsizliğin artması ve bu konuda umut veren iktisadi çalışmaların olmaması da bir etken”
Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı tarafından yayımlanan 2019 yılı Dünya Mutluluk Raporu’na göre Türkiye 156 ülke arasında 79. sırada yer almıştı. Aynı araştırmada daha sonra, sırasıyla 93. ve 2021 raporunda 104. sırada yer alan Türkiye’deki gençlerin, 2019 yılında “Neden mutsuzsun?” sorusuna verdikleri yanıtlardan…
Gençler
“İstediğim hiçbir etkinliğe gidemiyorum. Burs zaten az. Bir şehir görmek istesem param yetmez. Birinci sınıftayım ama şimdi- den iş konusunda sıkıntı yaşayacağımı düşünüyorum.”
“Bence aileler gençleri birey olarak kabul etmiyor. Aileden bunu gören gençler de toplumda yer edinmediğini düşündüğü için mutlu olamıyor.”
“En önemli nedeni eğitim sistemi. Örneğin ben üniversiteyi çok zor kazandım. Turizm okuyorum ama aslında piyano eğitimi almak istiyordum. İstemediğim bir bölüme yerleştim. Ayrıca bizlere mahalle baskısı yapıldığını düşünüyorum.”
“Ekonomik nedenler büyük etken. Öğrenciyken KYK kredisiyle geçinmek zaten zor. 4 yıl zorluk yaşanıyor sonra mezun olunca da iş bulamıyoruz. İş bulunsa bile çok düşük maaşlar veriliyor. Bu da gençleri mutsuzluğa götürüyor. Her şey maddiyata çıkıyor.”
“Çünkü gençler ne yapacaklarını bilmiyorlar. Belki mutlu olacakları aktiviteler var ama bunu araştıracak, çıkıp bulacak cesaretleri yok. Bence bunun en büyük nedeni de aileden yeterince ilgi görmemek. Ben şu an ne mutlu ne de mutsuzum ama gelecek kaygım var.”
“Tabii ki ekonomi. Şu an rahat bir şekilde eğitim, barınma, gıda gibi temel ihtiyaçlarım için iyi bir hizmet alamıyorum. Maddi olarak kaynak olmayınca mutsuz oluyor insan. Son dönemlerde bu daha da arttı.”
Birleşmiş Milletler’in her sene yayımladığı Dünya Mutluluk Raporu World Happines Report verilerine göre 149 ülke içerisinde 2019 yılında 79., 2020 yılında 93. sırada yer alan Türkiye, bu sene 104. sırada. Mutluluk araştırmasında, gayrisafi yurt içi hasıla, sosyal destek, ortalama sağlıklı yaşam süresi, vatandaşların kendi hayatlarıyla ilgili karar alabilme özgürlüğü, refah seviyesi ve ülkedeki yolsuzluk düzeyi değerlendiriliyor. Raporu hazırlayanlara göre ülkelerin üçte birinden fazlasında, koronavirüs salgınının da etkisiyle, bir önceki rapora göre negatif duygularda ciddi bir artış yaşandı.
Nitekim TÜİK’in son araştırmasında da dikkat çeken veriye göre bireylerin mutluluk kaynağı olan değerlerine bakıldığında; kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, 2020 yılında %70,9.
Türkiye’nin %48,2’si mutlu ise…
TÜİK’in Şubat 2021’de yayımladığı Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın 2020 yılı verilerine göre Türkiye’nin %48,2’si “mutlu”, 37,3’ü “orta”, 14,5’i “mutsuz” olduğunu söylüyor.
Yapılan araştırma, 18 yaş ve üzerini kapsıyor ve 2019 yılında kendini “mutlu” olarak tanımlayanların oranı %52,4 iken 2020 yılında bu oranın %48,2 olduğu görülüyor. “Mutsuzum” diyenlerin oranı ise 2019 yılında %13,1 iken 2020 yılında %14,5 oldu.
Kadınlar erkeklerden, evliler evli olmayanlardan…
“Mutluyum” erkeklerin oranı, 2019 yılında %47,6 iken 2020 yılında %43,2 oldu. Kadınlarda ise bu oran, 2019 yılında %57 iken 2020 yılında %53,1 oldu.
TÜİK verilerine göre ayrıca evli bireylerin, evli olmayan bireylere göre daha mutlu olduğu görüldü. Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı, 2020 yılında %51,7 iken evli olmayanlarda bu oran, %41,3 olarak gerçekleşti. Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde; evli erkeklerin %46,7'sinin, evli kadınların ise %56,8'inin mutlu olduğu gözlendi.
Türkiye’de yaş aldıkça mutluluk artıyor
Türkiye’de 65 yaş ve üzeri bireyler, 2019 yılında %58,5, 2020 yılında ise %57,7 ile en yüksek mutluluk oranına sahip yaş grubunu oluşturuyor. En düşük mutluluk oranı ise 2019 yılında %48,7 ile 55-64 yaş grubunda görülürken 2020 yılında %45,4 ile 35-44 yaş grubunda gözlendi. TÜİK
Eğitimsizlik mutluluk mu getiriyor?
Eğitim durumuna göre mutluluk düzeyi incelendiğinde; 2020 yılında en yüksek mutluluk oranı, %54,4 ile bir okul bitirmeyenlerde görüldü. Bunu sırasıyla; %50,3 ile ilkokul mezunu, %46,8 ile lise ve dengi okul mezunu, %46,1 ile yükseköğretim mezunu ve %44,2 ile ilköğretim veya ortaokul mezunu bireyler takip etti.
Mutluluğun en büyük kaynağı…
Kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı, 2020 yılında %69,7 olurken bunu sırasıyla; %15,0 ile çocuklar, %4,2 ile kendisi, %3,6 ile anne/baba, %3,5 ile eş ve %2,2 ile torunlar takip etti.
Bireylerin mutluluk kaynağı olan değerlere bakıldığında; kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, 2020 yılında %70,9 oldu. Bunu sırasıyla; %12,8 ile sevgi, %8,8 ile başarı, %4,6 ile para ve %2,3 ile iş takip etti.
Mutluluğun sektörel dağılımı
Kamu hizmetlerinden memnuniyet düzeylerinin de incelendiği araştırmada; 2020 yılında asayiş hizmetlerinden memnun olduğunu beyan edenlerin oranı %77,4 oldu. Bunu sırasıyla %72,1 ile ulaştırma ve sağlık, %63,9 ile Sosyal Güvenlik Kurumu, %60,4 ile adli ve %56,2 ile eğitim hizmetlerinden memnuniyet takip etti.
Her 10 kişiden 7'si geleceğinden umutlu
Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı, 2020 yılında %69,6 oldu. Kendi geleceklerinden umutlu olan erkeklerin oranı %68,5 olurken kadınlarda bu oran %70,7 oldu.
TÜİK’in Yaşam Memnuniyeti Araştırması Soru/Veri Seti
TÜİK’in bu araştırması yayımlanmadan önce, karantina süreci başladıktan 6 ay sonra (Eylül 2020), Türkiye Raporu’nun yaptığı bir araştırmada, katılımcılara bir bütün olarak düşündüklerinde 1-10 arasında hayatlarından ne kadar memnun oldukları soruldu. Buna göre yaklaşık %16 “Çok mutlu” olduğunu ifade ederken, %18 “Çok mutsuz” olduğunu belirtti. Yaklaşık %25’lik bir kesim ise “Ne mutlu ne mutsuz” olduğunu ifade etti.
Verilen puanlar ve yüzdeler üzerinden yapılan hesaplama sonucu ülkedeki ortalama mutluluk seviyesinin 5,45 puan olduğu görüldü. Katılımcıların %32’si mutluluk derecelerini 5 puanın altında değerlendirirken, %44’ü 5 puanın üzerinde değerlendirdi. Buradan hareketle araştırmada, “Ortalama bir vatandaşın hayatından ne mutlu ne de mutsuz olduğunu söylemek mümkün.” sonucuna varılmış.
Türkiye’nin demokrasi seviyesi
The Economist dergisi ile aynı çatı altında araştırma çalışmaları yapan Economist Intelligence Unit, her sene ülkelerin demokrasi seviyesini ölçtüğü raporlar yayımlıyor. Son 10 yıl içerisinde bu listedeki konumuna bakıldığında Türkiye’nin 2010 yılında 89, 2017 yılında 100, 2018 yılında 110 ve 2020 yılında ise 104’üncü sırada yer aldığı görülüyor.
Türkiye’nin demokrasi memnuniyeti
Türkiye Raporu’nun Nisan 2021’de “Genel olarak düşündüğünüzde Türkiye’de demokrasinin işleyişinden ne kadar memnunsunuz?” sorusuna katılımcıların %45’i hiç memnun olmadığını belirterek yanıt verdi. Toplamda demokrasini işleyişinden memnun olmayanların oranının ise %56 olduğu görüldü. Katılımcıların %12’si demokrasinin işleyişinden ne memnun olduklarını ne de olmadıklarını ifade etti. Demokrasinin işleyişinden memnun olanların oranı %33 oldu.
“Gelirimden memnun muyum?”
Türkiye Raporu’nun Eylül 2020’de yaptığı Gelir ve Çalışma Şartları Memnuniyeti Anketi sonuçlarına göre ise katılımcıların yaklaşık %40’ı şu anda çalışmadığını belirtti.
“Çalışma şartlarımdan memnunum” ifadesine %30,3 katılırken, %29,8 katılmadığını ifade etti.
“Gelirimden memnunum” diyenlerin oranlarına bakıldığında katılımcıların %26’sı geliri olmadığını söyledi. Geliri olan %74,2 içinden %27,2 gelirinden memnun iken, %47 memnun olmadığını ifade etti.
Umut ve mutluluk
Mut kelimesinin anlamı, “bütün özlem ve isteklerin tam ve sürekli olarak yerine gelmesinden duyulan kıvanç, mutluluk” olarak açıklanıyor. Büyük bir olasılık ile umut kelimesindeki mut’un da bunla ilişkili olduğu bazı kaynaklarda belirtiliyor. Umutsuz bir mutluluk hali olamayacağı düşünüldüğünde bu olasılık uzak görünmüyor. Yapılan bir başka araştırmada da refah ve umut arasındaki ilişkiden yola çıkılmış. 2020'nin son günlerinde, GIA’nın 41 yıldır gerçekleştirdiği, BAREM’in de katkı sağladığı yılsonu araştırmasından Global Umut ve Refah Beklentisi sonuçlarına göre “umudu en yüksek ilk 10 ülke” Nijerya, Azerbaycan, Endonezya, Hindistan, Vietnam, Kırgızistan, Kosova, Gürcistan, ABD ve Finlandiya. En düşük 10 ülke ise Güney Kore, İtalya, Polonya, Bulgaristan, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Tayland, Hong Kong, Sırbistan ve Japonya.
Türkiye umut açısından 41 ülke içinde 30. sırada
Aynı araştırmada, Türkiye’de önümüzdeki yılın daha iyi olacağını düşünenler %34’lük bir oranla geçen yıla göre 2 puan artmış görünüyor. 2021’in 2020’ye göre daha kötü geçeceğini düşünenlerin oranı ise % 37 olmuş. Beş kişiden biri, iki yılın da birbirine benzeyeceği görüşünde.
Refah beklentisi açısından da Türkiye 30. ülke
Global Umut ve Refah Beklentisi Raporu’na göre Türkiye’de 2021’in ekonomik olarak zor bir yıl olacağını düşünenlerin oranı %58 iken refah bekleyenlerin oranı %15. Ayrıca yüzde 20’lik bir kesim 2020 ve 2021 yıllarının ekonomik olarak aynı geçeceğini düşünüyor.
Türkiye’de erkekler (%19), ücretli, maaşlı çalışanlar (% 21) ve Alt Orta (C2) sosyoekonomik sınıf (%23) ekonomik olarak 2021 yılının 2020’den daha rahat geçeceğini düşünüyor.
Global araştırmada görüşülen kişilerin dörtte biri 2021 yılından 2020’ye göre ekonomik refah beklerken, diğer bir dörtte bir ekonomik durumun aynı kalacağını düşünüyor. Yarıya yakın bir kesim (%46) ise 2021 yılının daha zor geçmesini bekliyor. Kaynak
İstanbul’un uyuşturucu kullanımı ve mutluluk
İlginç bir araştırma ise İstanbul'daki atık su arıtma tesislerinden 2019 yılında alınan örneklerle yapılan analiz sonucu, şehirdeki uyuşturucu kullanım oranlarına ilişkin rapor. 14 arıtma tesisinde yapılan araştırmaya göre İstanbul'da en çok kullanılan uyuşturucu türü esrar. Bunu eroin ve kokain takip etti. Dünya ile kıyaslandığında ise İstanbul en çok esrar kullanan ülkeler arasında Bercelona'dan sonra, ikinci sırada yer aldı.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa, Adli Bilimler ve Adli Tıp Enstitüsü araştırmacıları tarafından, Water Research Dergisi'nde bu yıl yayımlanan “İstanbul'da geçici yasadışı uyuşturucu, alkol ve tütün eğilimlerinin araştırılması: 14 arıtma tesisinin atık su analizi” başlıklı makale, analiz edilen atık su üzerinden İstanbul'daki uyuşturucu kullanım oranına ve çeşitlerine ilişkin önemli bilgiler veriyor.
Beyindeki serotoninin tamamını salgılatan, rahatlık, doygunluk, zindelik ve mutluluk hislerine neden olan ve etkisi geçtikten sonra serotonin eksikliğine bağlı olarak ciddi yan etkiler gösterip ağır depresyona neden olabilen ekstazi kullanımı ise neredeyse bütün bölgelerde ortalamaya yakınken, özel olarak az kullanımın olduğu bir bölge gözlenmiyor.
Mutluluk Bakanlığı ve Yalnızlık Bakanlığı ile mutluluğa katkı çalışmaları
Dünya Mutluluk Raporu’na göre 25. sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri’nde milli politika hedefleri kapsamında geçtiğimiz yıllarda Mutluluk ve Refah Bakanlığı kurulmuştu. Mutluluk Bakanlığı bulunan bir diğer ülke ise Hindistan ve Çin arasında yer alan Bhutan. İnsanların iç huzurunu korumak için 2008 yılında Gayri Safi Milli Mutluluk Komitesi kurulan ülkenin nüfus sayım anketinde bireylere; “Hayatınızdan memnun musunuz?” sorusu yöneltiliyor. Mutluluk Bakanlığı’nın yaptığı iş ise ülkenin gayri safi milli mutluluğunu ölçmek.
Bir diğer bakanlık ise İngiltere’de bulunan Yalnızlık Bakanlığı. Ülkede 2018 yılında çalışmalarına başlayan bakanlığın üçüncü bakanı görevde. Tüm dünyada insanların ruh, iş ve eş durumunu da etkileyen salgınla birlikte Japonya’da artan intihar sayılarından sonra bu ülke de Yalnızlık Bakanlığı kurulması kararı aldı. Alınan karara göre intihar, yoksulluk ve hikikomori (toplumsal münzeviler) gibi bir dizi sosyal soruna bağlı izolasyonla birlikte yalnızlık meselesini ele almayı amaçlayan bir görev gücü oluşturulacağı belirtildi.